Bitmeyen hafta

Çok acayip bir haftayı geride bıraktık. Olaylar, gelişmeler, açıklamalar birbirini takip etti. Bir gündemden diğerine savrulduk durduk. Haftaya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sığınmacılarla ilgili sözleriyle başladık. Cumhurbaşkanı, MÜSİAD'ın 32. kuruluş yıl dönümünde AKM'de düzenlenen törende, Afganistan, İran, Irak ve özellikle de Suriye vurgusuyla bu ülkelerden gelecek olanlara Türkiye'nin kapısının açık olduğunu Yine özellikle Suriye'den gelenlerin zorla geri gönderilmeyeceği, kendi istekleriyle gitmeleri için teşvik edici olunacağını ama asla katillere teslim edilmeyeceğini açık bir şekilde dile getirdi. Geçen hafta ise 1 milyon Suriyelinin yeni bir plan çerçevesinde Suriye'deki güvenli alanlarda inşa edilecek briket kentlerde yaşamak üzere geri gönderileceği açıklanmıştı. İktidara gelmesi durumunda sığınmacıları en geç iki yıl içinde yine kendi istekleriyle geri göndereceğini söyleyen CHP'nin gündeminde ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezisi sonrası karşılaştığı tepki vardı. Gerçi Kılıçdaroğlu asıl tepkisini hafta sonu Mansur Yavaş ile birlikte verdiği bol turuncu-sarı yelekli fotoğrafla göstermişti ama yine de CHP kulislerinden bir hayli fısıltı sızıyordu dışarı. Kripto paralarda hızlı bir düşüş başlamış, müsilaj yeniden gündemimize girmiş ve Ukrayna'da savaş karanlık bir çıkmaza girmişti. Enerji sıkıntısı yaşayan Avrupa "Acaba yaşlıları kışın Türkiye'yi mi göndersek" diye düşünüyordu o sıra.Ertesi gün Cumhurbaşkanı Erdoğan gayrimenkul piyasasını canlandırmak için yeni bir finansman paketi açıkladı. Açıklamanın ardından piyasada satılmayı bekleyen konutların fiyatları neredeyse hemen yükselmeye başladı. Bu yükseliş kimi yerlerde yüzde 25'e vardı. Hafta sonuna doğru ise Hazine Bakanlığı fiyatların dijital olarak arşivlendiğini ve fahiş artış yapanların yaptırımla karşılaşabileceğini söyledi. Ama fiyatlarda bir gerileme henüz gerçekleşmedi. Cumhurbaşkanı'nın sığınmacılarla ilgili sözleri üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da partisinin grup toplantısında sığınmacıların en geç iki yıl içinde rızayla geri gönderileceklerini tekrar dile getirdi ve bu konudaki toplumsal tepkiye dikkat çekti. var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6754844;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6754844;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardeniz-bayramoglubitmeyen-hafta-6754844' });MHP ise İmamoğlu'na "Aday isen itiraf et" diye seslendi. Çarşamba günü öyle pek aman aman bir şey olmadı. (yoksa oldu mu) Perşembe günü ise Yargıtay CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu'nun kesinleşmiş beş cezasından üçünü onayladı. Böylelikle Kaftancıoğlu 4 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca, cezası boyunca da siyasi yasak getirildi. İnfaz kuralları çerçevesinde Kaftancıoğlu hapis yatmayacak. Hukukçular açık cezaevine girip belki bir, belki iki gün sonra denetimli serbestlik çerçevesinde dışarı çıkacağını söylüyor. Ama yaklaşık 2.5 yıl siyasi yasaklı olarak kalacak. Kararın açıklanmasının ardından tüm CHP milletvekillerini İstanbul İl Başkanlığı önüne çağıran Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu'na net bir biçimde sahip çıktı. 21 Mayıs'ta Bursa'da