Zikzaklı "Suriye politikası"nın sonucu

Son günlerin tartışmalarının başında gelen Suriyeli sığınmacılar konusu Ankara'nın on yıldır inadına sürdürdüğü öngörüsüz ve akıbetsiz çelişkili "Suriye politikası"nın sonucu.Gerçek şu ki AKP iktidarında, özellikle "tek kişilik ucûbe yönetim"de Ankara, Irak gibi Suriye'nin de mezhebi ve etnik iftiraklarla dörde parçalanması politikalarına çanak tuttu. "İsrail'in güvenliği" perdesinde bölgedeki hegemonyası hesâbına ecnebilerin tahrikleriyle Suriye'de ateşlenip alevlendirilen iç savaşta "taraf" tutarak bütün çağrılara rağmen Suriye hükûmetiyle diyalog ve işbirliğine yanaşmadı. İran ve Rusya ile imzaladığı, sağladığı ateşkesle ülke genelinde çatışmaları sona erdiren "Astana ve Soçi mutâbakatları"nın asıl amacı olan "Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve anayasal sürecin işlemesiyle siyasi sistemin tesisiyle barış ve istikrarı" çabalarını akamette uğrattı. Ülkenin kuzeyinde Fırat'ın batısında "askeri harekâtlar" düzenleyip İdlib'e kadar gidip Şam'ın tepkisine rağmen Mehmetçiği Suriye topraklarında konuşlandırdı. Azez, Afrin, Cerablus gibi Suriye kentlerinde bizzat İçişleri Bakanı'nın duyurmasıyla "komutanlar ve kaymakamlar" atadı. Bölgede çoğu işgalci küresel mihrakların ve ifsad şebekelerinin taşeronu olan radikal örgütlerle "iş tuttu." "ON ÜÇ YEREL MECLİS"LE İŞBİRLİĞİ"! Bir yandan ÖSO (özgür Suriye ordusu) adı altında bir araya getirilen, yağma ve talan yapmakla ün salan ve Ankara'nın dolar üzerinden ücretlerini ödediği "paralı askerler"in Suriye ordusuyla savaşmasına tam destek verirken, diğer yandan Fırat'ın doğusunda ABD'nin 50 bin TIR dolusu her türlü silâh ve mühimmatla silâhlandırdığı 70-80 bin silâhlı militanlı PYDYPG üzerinden İsrail'in uydusu "koridor devlet" kurma peşindeki ABD ile işbirliği yaptı, yapıyor. Özetle, Ankara Suriye'yi iç savaş kaosuyla ifna emelindeki küresel işgalcilerle ortak oldu. Ve Esad'n devrilmesine hapsolan kısır politikalarla küresel emperyaller ekseninde ısrarla "açık kapı poltikası"yla milyonlarca Suriyeli sığınmacının Türkiye akın etmesine zemin hazırlandı. İç savaş patlar patlamaz bilhassa sınır illerinde yüz binlerce, milyonlarca sığınmacı için önceden "çadır kentler" kurulması, Avrupa ülkeleri ile "geri kabul anlaşması" yapılması bundan. Bundandır ki "iktidar cephesi"nin iki haftada dört kez zikzaklı tutarsız "çözüm önerileri"yle meseleyi daha da çıkmaza sokan, esasen çözüm yerine "polemikler"le savsaklayan tavrı çarpıcı. Cumhurbaşkanı'nın bir taraftan "bir milyon Suriyelinin dönüşünü sağlayacak