Trabzonspor'da başkan dümene geçti

Galatasaray ve Ç.Rizespor yenilgilerinden sonra Trabzonspor cephesinde endişe, mutsuzluk, biraz da öfke hakimdi.
Geçen sezon hayal kırıklığı ile bitmiş, bu yıla da kötü başlangıç yapılması camiayı huzursuz etmişti.
Neyse ki Kasımpaşa galibiyeti ve milli maç arası denk geldi. Kadroya takviye yapmak için iyi bir fırsat oldu.
Çünkü Teknik Direktör Nenad Bjelica'nın isteği doğrultusunda alınan vasat oyuncular ile Trabzonspor'un yol alması imkansızdı.
Başkan Ertuğrul Doğan gerçeği gördü ve gidişata el koydu.Mendy, Onuachu ve Pepe transferlerinin, Bjelica'nın ajandasında yer almadığını biliyorum. Hırvat hoca, kendi coğrafyasından futbolcular ile çalışmayı sever. Dolayısıyla taraftarı heyecanlandıran ve Trabzonspor'a katkı sağlayacağı su götürmez gerçek olan son hamleler, tamamen başkanın inisiyatifi ile gerçekleşti. Ve kimsenin "hayır" deme şansı yoktu.
Geç olmadan müdahale

Gelelim bardağın diğer tarafına... Uzun lig maratonunda Trabzonspor'a katkı sağlayacağı düşünülen yeni transferler yapıldı da, bunların hocalarına "uyum sağlaması" uzun sürmemeli. Çünkü oyuncular ile teknik direktör arasındaki negatif etkileşim rahatsız edici boyutlarda ve dışarıdan da fark ediliyor. Hoca, Pepe veya Onuachu'ya diş geçirebilir mi Sanmıyorum. Restleşirse kaybeder.
Geldiği günden beri ısrarla söylüyorum. Trabzonspor, Bjelica'ya üç beden büyük geliyor. Ne hedefleri, ne heyecanı ne coşkusu örtüşüyor. O parasını alıyor işine bakıyor. Hırvat teknik adamı tercih edenler düşünsün biraz da.
Düğme baştan yanlış iliklendi ise ne yapsanız beyhude. Sağından solundan çekiştirmekle gömlek oturmuyor bedene!

Kuntz günah keçisi olamaz

Günlük yaşıyor, sevincimiz veya öfkemizi anlık paylaşıyoruz. "Neden, niçin, nasıl" ile başlayan soru cümleleri kurmayı sevmiyoruz. Gerçekleri es geçip kestirme yolu tercih ediyor ve bir günah keçisi yaratıyoruz.
Tıpkı A Milli Takım'da yaptığımız gibi... Ermenistan beraberliği ile hayal kırıklığı yaşayıp, Japonya yenilgisiyle dağılan zihinlerimiz, hedef tahtasına da Teknik Direktör Stefan Kuntz'u yerleştirdi anında.
İyi de; Alman teknik adamı bu göreve getirenlerin, referans olanların, sırtını sıvazlayıp Türk usulü motivasyonu öğretenlerin, teknik direktörlük kariyerini "yeterli" görenlerin hiç mi günahı yok sizceBu takım, Avrupa Futbol Şampiyonası'nın kapısından dönerse, tek başına Kuntz'u mu çıkaracağız hakim karşısına
Bıktık vallahi. Yıllardır aynı sıkıcı hikaye; plan-program yok. Altyapıya yatırım yok. Sabır yok. Doğru tercihler yok. Liyakat, vizyon ve öngörü yok.
Bu kadar "yokun" arasında nasıl "var" olalım ki