Kızın orasına bakarken baba gelirse!

ACAİP YAZILAR Kızın orasına bakarken baba gelirse! Üzerinden biraz zaman geçti ama aklıma geldikçe hem gülüyorum hem öfkeleniyorum. Bir aydan fazla zaman önce özellikle sosyal medyada geniş yankı yaratan bir haber vardı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 'Kadın ve Aile' kitaplığında yer alan, 'Aile Hayatımız' isimli bir kitabı varmış. Bu kitapta nişanlılık, evlilik, evlilik hayatı konularında tabii ki dini açıdan uyarı ve öneriler yer alıyormuş. Bu kitaptaki bir "öneri" tuhaftan da öte, akla ziyan bir şey. Kitap diyor ki "Evlenme niyetinde olan kişiler birbirlerinin mahrem yerlerine bakabilir." Şimdi gel de çık işin içinden. Mahrem yer neresidir Erkeğin bacak arası ile buranın tam arkası. Kadının ise göğüsleri ile bacak arası ve tam arkası. Nasıl olacak bu "Hanımefendi, sizinle ciddi bir ilişkiye girmek istiyorum, ama lütfen bacaklarınızın arasını görebilir miyim öncelikle" mi diyecek adamın teki Ya da evlenme teklifi alan ve artık durumun ciddi olduğunu anlayan bir kız erkeğe dönüp "Şey, acaba, hani, şu bacak aranı bir görebilir miyim" dediğinde erkek ne yapacak Velev ki kız erkeğin o mahrem yerini gördü, kriteri ne olacak Yani gördüğü yerin hangi pozisyonda olması onun merakını giderecek Diyanetçilerin kitabı yazarken ve bu tavsiyeyi kitaba koyarken ne düşündüklerini merak ettim. Anladığım kadarıyla mahrem yerleri milletin anladığı manada görmüyorlar. Çünkü şöyle bir cümle var ilgili bölümde "Taraflar birbirlerinin fizikleri hakkında fikir verecek yerlere bakabilirler. Evliliğin asıl maksadı cinsellik olmadığına göre, görme konusunda haddi aşmak da doğru değildir." Neymiş, evliliğin asıl maksadı cinsellik değilmiş. Tabii kibarca konuşunca cinsellikten söz edilmez, çok çocuktan dem vurulur, sanki onun cinsellikle ilgisi yokmuş gibi. Neyse, bunu kenara bırakalım, ben bir de "haddi aşmamak" tanımına takıldım. Haddi aşmak nasıl olacak. Uzun uzun bakmak mı, dokunmaya kalkmak mı haddini aşmak. Örneğin kızın "İşlevi önemli tabii de şunun çeşitli aşamalardaki boyunu da göstersen" demesi haddi aşmak mı değil mi Yine diyelim ki evlilik cinsellikle ilgili değil, ama işin içinde bir de çocuk doğması var, bir kadının çocuk doğurup doğurmayacağı veya bir erkeğin çocuk yapma kabiliyeti olup olmadığı "şöyle bir bakmakla" anlaşılabilir mi En merak ettiğim ise mahrem yerlere bakılması sırasında aile büyüklerine haber verilecek mi ve bu bakış atmalar tanık huzurunda mı olacak yoksa kız ve erkek yalnız başlarınayken mi gerçekleşecek bu Örneğin kız erkek nişanlanmış, artık mahrem yerlerini görebilirler, kız açmış bacaklarını, erkek de indirmiş pantolonunu, tam bu sırada baba içeri girerse ne olacak O baba "Diyanet kitabında böyle bir şey okuduk onu tatbik ediyorduk" dediklerinde "Haaa, tamam o zaman kusura bakmayın rahatsız ettim" der mi demez mi Ne kadar akla ziyan bir konu değil mi İyi de bu tavsiyeyi hangi akla hizmetle koymuş olabilirler o kitaba. Hayır işin garip tarafı bunun sanki dini bir tarafı varmış gibi sunulması. Milletin aklı karışmaz mı HOŞUMA GİDEN ŞEYLER Dünyadan seçme 33 atasözü Yazıya Genç Beyin dergisinde rastladım. Sosyal medyada da hayli dolaşmış. Çeşitli ülkelerden çok güzel atasözleri derlenmiş, ben de sizlere sunmak istedim; 1- İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça ihtiyarlarlar. Malezya 2- Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin. Tibet 3- Evlenmeden evvel gözlerinizi dört açın, evlendikten sonra yarı yarıya kapayın. Portekiz 4- Allah'ın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz yerde, dikenler arasında gül yarattığına hayret edin. Arabistan 5- Başkalarını azarlar gibi kendini azarla, kendini affeder gibi başkalarını affet. Çin 6- Biri sizi bir kez aldatırsa suç onundur, iki kez aldatırsa suç sizindir. Romanya 7- Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. Brezilya 8- Bir ülkede küçük insanların gölgeleri uzuyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir. Çin 9- Birine bir balık versen doyar bir defa; balık tutmayı öğret doysun ömür boyunca. Çin 10- Bir zincirin gücü en zayıf halkası kadardır. İngiltere 11- Bir yıllık refah istiyorsan tahıl yetiştir, on yıllık refah istiyorsan ağaç yetiştir, yüz yıllık refah istiyorsan insan yetiştir. Çin 12- İnsan bir kapıdan içeri girmeden, çıkışı da var mı diye düşünmeli. Rusya 13- Toklukta Horasan'ın köpekleri de şükreder, önemli olan açlıkta şükredebilmektir. Arabistan 14- Karşı kıyı için savaşmayan, kendi kıyısından da olur. Çeçenistan 15- Dünya bize babalarımızdan miras kalmadı, biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık. Japonya 16- Yüreğinde yeşil bir dal saklarsan, şarkı söylemeye bir kuş gelecektir. Çin 17- Yürüyen üç aptal, oturan üç bilgeden daha çok yol alır. Çin 18- Oyun bitince şah da, piyon da aynı kutuya konur. İtalya 19- Sular yükselince balıklar karıncaları yer,