Yozlaşmada müthiş başarı

Her şeyin sonu geliyor. Her şeyin sonu gelecek elbet. Bu dünyada bir son ile kaim olmayan herhangi bir canlı ya da cansız varlık yoktur. Yirmi yıl önce ekonomik kriz sonrası kurulup tek başına iktidar olmuş parti, yirmi yıl sonra daha ağır bir ekonomik kriz oluşturmuştur. Türkiye'de 2001 ekonomik krizinden daha ağır bir şekilde 2022 ekonomik krizi yaşanıyor. Ülkeyi yöneten irade yirmi yıl sonra yol ve köprü yapmakla övünüyor. Yirmi yıl önceki hükümetler de yol ve köprü yapmakla övünüyordu. Oysa yol ve köprü yapmak devletin asli görevidir. Belli bir zaman diliminde görev yapan hükümetlerin tekrar aynı göreve gelmek için 'hükümette kim olursa olsun yapılacak olan' işlerle övünmesi halkı kandırmaya çalışmaktır. Kaldı ki yol ve köprü yapmakla övünen hükümet, şehirlerdeki altyapı sorununu bile bitirememiştir. Caddeleri olması gerektiği gibi geniş ve ferah, sokakları olması gerektiği gibi büyük ve yine olması gerektiği gibi kaldırımları aynı yükseklik ve genişlikte olan bir şehrimiz var mı, yok maalesef. Türkiye'ye giren her yeniliğin ilk yaşandığı yer olan İstanbul'da bir sokaktaki kaldırım bile aynı genişlikte ve aynı yükseklikte değil. Kaldırımların kimi yeri dar kimi yeri yüksek. Kaldırımları olmayan sokakları hiç saymıyoruz. Şehirlerdeki binaları derseniz zaten eciş bücüştür. Kentsel dönüşüm denildi ama şehirlerin binde birinde bile yapılmadı, yapılan yerlerde ise kendine özgü bina tasarımı olmadığı gibi bir mahallenin bir tarafı dönüştürülürken bir tarafı eski halinde kalmış olarak kentsel çarpıklık devam ediyor. Çarpık yapılaşma yeni yapılan binalarla sürüyor. Madem çarpık kentleşmeyi bitireceğiz diyorsunuz da yeni yapılan binaların çarpık yapılaşmaya neden olmasına neden göz yumuyorsunuz. Yatay mimari masalı yemeyince yani gerçekle uyuşmayınca unutturuldu. Köprü ve yol yapmakla övünen iktidar, halen elektriği olmayan yerleşim yerlerine elektrik götürmeyi düşünemiyor, çarpık kentleşmeye rezidanslarla katkı veriyor, kendine özgü mimarisi olan binaları estetik, cadde ve kaldırımlarıyla sokakları düzgün şehirler oluşturmak akıllarından bile geçmiyor. Şehirlerin altyapı sorunları devam ediyor. Nerede kaldı yol ve köprü Şehrin içini düzeltemeyen iktidar şehrin dışındaki yol ve köprüyle övünüyor. pushfn('ads'); Yirmi yıl önce rejimde değişiklik yapacak umuduyla seçilen iktidar, rejimde herhangi bir değişiklik yapmadığı gibi Müslümanları rejime uydurdu. Üniversitelerde başörtüsü serbestliği getirdi ama başörtüsü kalmadı ortada. Üniversite öğrencileri şal takıyor artık başörtüsü değil. Tesettürlüler 'nasıl daha çekici görünürüm'ün derdinde. Pantolon giymeyen 'İslamcı kadın ve kız' kalmadı. Üstelik pantolonu bir statü halinde giyiyorlar. Pantolon giyerse Batılı ve şehirli olduklarını sanıyorlar. Bu giyim