Güven Düzeyi

Ülkemizde cuma günleri cuma saatinde dükkânını kapatmadan camiye gitse bir insan, namazdan geldikten sonra büyük ihtimal dükkânını bile yerinde bulamayabilir. Dükkânın duvarlarını elbette söküp götüremezler (belki de götürürler), duvarlar hariç başta para çekmecesi veya kasası olmak üzere dükkânın içinde ne var ne yok alıp giderler. İşin acı tarafı o dükkân orada soyulurken şikâyet eden olmadıktan sonra ne polis ne asker hiç kimse soyguncuya müdahale etmez. Müslüman halk mı Eğer gördüyse yönünü başka tarafa döner. Gayrimüslimler için zaten anormal bir durum yoktur! Cuma saatinde dedik ya herhangi bir vakitte olması fark etmez. İkindi vaktinde de aynısı olabilir akşam vaktinde de. Osmanlı döneminde, esnaf dükkânının kapısını kapatmadan camiye gider, döndüğünde dükkânından bir şey eksilmediğini ve bir şey alınmışsa parasının bırakıldığını görürmüş. Dükkândan bir iğne bile çalınmazmış. Toplumdaki müthiş ahlâk düzeyi bu. Osmanlı'nın altı yüz senesinde yaşanan toplam hırsızlık Cumhuriyet'in ilk on senesinde yaşanmıştır. Amacımız eskiyi yüceltmek değil. Toplumdaki güven düzeyinin ne kadar yukarıda olduğunu belirtmek. Peki, toplumdaki o güven nasıl oluşmuştur Kaynağı ilahi olan hukukla. pushfn('ads'); Türkiye'de hukuk yok kanun var. Kanunlar toplumdaki güveni sağlamıyor. Bir kere kanunların kaynağı ilahi değil. İlahi olmayan kanunlar sorunu çözmüyor sorunu 'kalıcı hale' getiriyor. Hırsızlık yapanın "eli kesilse" ve kesik el ile bütün gazete ve televizyonlardan teşhir edilse bir daha hırsızlık yapabilir mi, yapamaz. Hırsızlık yapanları içeri atıp belli zaman sonra serbest bırakıyorlar. Hırsızın hırsızlık ruhunda olduğu için dışarı çıkar çıkmaz devam ediyor hırsızlığa. Taciz, cinsel istismar, fuhuş yapanlara recm ve gerekli cezalar uygulansa aynı suç bir daha işlenebilir mi, işlenmez. Haksız yere insan öldürmeye kısas uygulansa bir daha o suç işlenir mi, işlenmez. Hortumculuk yapanlara, adam kayıranlara, torpil yapanlara, adaletsiz davrananlara ölüm cezası verilse bir daha yapabilirler mi, yapamazlar. Üstelik 'kanuna uygun hırsızlık' olan hortumculuk, beytülmalden (devletin kasasından, hazinesinden) çalmadır ki kişilerden yapılan hırsızlıktan daha ağır bir suç. Toplumda öyle suçlar işleniyor ki hiç beklemeden devlet tarafından idam edilmelidir o suçu işleyenler. Hani "suç makinesi" tanımı kullanılıyor ya o tanıma girenlerin yaşaması toplumdaki güveni öldürüyor. O tip kişilerin yaşamasına izin veren devlet, o tip yaşamayanların hayatını tehlikeye atıyor. pushfn('ads'); Toplum içine bırakılan her suçlu, toplumdaki güven duygusunu öldürüyor. Şöyle, devleti yönetenler için "çalıyor ama çalışıyor" denildiği