Millî Görüş câmiası çok okumalı!

Daha önceleri de birçok yazımda dile getirmiştim: Şahsî kanaatime göre "Millî Görüş câmiası" bu ümmetin mayalarından çok temiz ve çok lüzumlu bir "maya"dır. Merhum Erbakan Hocamızın yadigârı olan bu câmianın dâvası ve ideali çok büyüktür. Geniş dairede, bütün ümmetin kurtuluşunu ve saadetini hedef almakta, bunun için İttihad-ı İslâm mefkûresini dalgalandırmaktadır. Dar dairede ise bu ülkede yaşayan bütün insanların huzurunu, refahını ve saadetini gaye edinmektedir. Böylesine bir dâvaya sahip kimselerin ise çok okuması gerek. Bakınız, Rabbimizin ilk emri "İkra!" yani, "Oku!"dur. Alak Sûresi'nin ilk beş âyetine meâlen bakalım: "Oku! Rabbinin ismiyle ki; bütün mahlukatı, her şeyi O yarattı İnsanı da bir parça kan pıhtısından yarattı Oku ve Senin Rabbin, en büyük kerem sahibidir O nihayetsiz kerem sahibi Rabbin ki; kalemle yazı yazmayı öğretti Böylece insanın bilmediği şeyleri, ona talim buyurdu, öğretti." pushfn('ads'); "Besmele" isimli eserinde bu âyet-i kerimeleri tefsir eden Molla Muhammed Doğan Hocamız şu açıklamayı yapmakta: "'İkra!' 'Oku!' emri, ümmet-i icâbet ve ümmet-i dâvetin, kıyamete kadar kitabet ve kıraat ehli olacaklarını; bu sayede terakki edeceklerini; cehalet ve vahşet dönemini bitirip medeniyet ve saâdet döneminin başladığını haber veriyor. Bu durumda âyet-i kerimede geçen emre muhatap, Resûl-i Ekrem (sav) değil; O'nun mezkûr iki kısım ümmetidir. Bu âyet-i kerime, Resûl-i Ekrem (sav)'e mânen şöyle der: 'Ey Resûlüm! Sen, kıraat okuma ve kitabet yazma sayesinde insanları maddeten ve manen kemâle kavuşturacak, hakâikü'l-hakâike götürecek, ilme dayanan ve dayandıran bir peygambersin.'" (Besmele, s. 16) Bu âyet-i kerimelerin de işaret buyurduğu gibi, insanlığın terakkisi de saadeti de okumaya ve yazmaya, yani ilim öğrenmeye bağlıdır. Daha önce bilvesile yazdığım gibi, yaklaşık 48 sene önce Erbakan Hocamızın bütün ilimlerin öncülüğünü Müslüman âlimlerin yaptığını anlatan bir konferansını dinlemiştim. Daha sonra o konferansın notları broşür şeklinde neşredildi. Bu bir iddia değil, gerçekti. Bütün ilimlerin öncüleri Müslüman âlimlerdi. Batı medeniyetinin ilimde ve teknolojide kat ettikleri mesafe o Müslüman âlimler ve yazdıkları eserler sayesindedir. Batılı insaf sahibi ilim adamlarının itiraf ettikleri gibi, şayet Endülüs'te (yani bugünkü İspanya'da) İslâm devletinin tesis ettiği muhteşem kütüphanelerdeki yüz binlerce kitaplar yakılmamış olsaydı, belki de insanlık bugün gezegenler arasında seyahat ediyor olacaktı. İlimde ve teknolojide ilerlemeleri ise o yangınlardan kurtarılan eserler sayesinde olmuştur. pushfn('ads'); Fatih Sultan Mehmed; Yavuz Sultan Selim ve İslâm tarihindeki diğer muzaffer kumandanlara ve idarecilere baktığımızda, hepsinin de çok çok okuduklarını görürüz. İşte Millî Görüş câmiası müntesipleri