Ekonomi, bileşik kaplar misali işler. Mahdut bir para vardır ve o para durduk yere artmadığı gibi durduk yere sıfırlanmaz da. Birilerinin kaybettiği yerde bir başkaları kazanıyor demektir. Türk ekonomisinde de toplumun kısıtlı bir kesimi servetlerine servet eklemekteyken, toplumun büyük bir kısmı da reel olarak kaybetmektedir. Siyasi iktidar yetkililerin adeta bir müjde verircesine söyledikleri kişi başına ortalama milli gelirin 9 bin 500 dolara ulaşması da, uygulanan politikalarla 10 küsur yıldır bir arpa boyu yol alınamadığını, reel olarak ise bir gerilemenin olduğunu gösterir. 2008 küresel krizinin ardından 9 bin 500 doların altında inen kişi başına ortalama milli gelirin, aradan geçen 13 senelik zaman zarfında "yeniden" bu seviyeye gelmesiyle bırakın övünmeyi, bundan belki de utanç duymak gerekir. pushfn('ads'); Kağıt üzerinde ve belli bir istatistiki açıdan "büyüyen" Türkiye ekonomisinde aslına bakılırsa büyüme değil de "el değiştirme" yönünde bir hareketten bahsetmek gerekir belki de. Toplumun büyük bir çoğunluğunun reel geliri, özellikle de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilen son 4 senede hızla ve gözle görülür şekilde erirken, küçük bir kesim ise gelirlerini artırdı. Bileşik kabın içindeki su miktarı ve kişi başına düşen su miktarı da değişmediğine göre, ki 2009 senesiyle aynı olduğunu övünerek söylüyorlar, o halde büyük çoğunluğun cebinden küçük azınlığın cebine doğru akan bir paradan söz etmek yanlış olmaz. Ortada bir "büyüme" var ancak bundan toplumun büyük bir bölümü faydalanamıyor, tam tersine büyümenin sıhhatli ve dengeli olmayışından kaynaklı olarak fakirleşiyorlar. O zaman bunun "fakirleştiren büyüme" olduğunu söylemek de mümkündür. Enflasyon pahasına gerçekleşen bu sıhhatsiz büyümenin, fertlerin reel gelirlerini eriten bir sonuca neden olduğu, bunun da uzun vadede büyümeye de zarar vereceğini aklı başında, tutarlı ve sorumluluk sahibi her iktisatçı söylemekte halihazırda. pushfn('ads'); Yıllarca 2023 hedefleri diye ayağı yere basmayan, gerçeklikle uzaktan yakından ilgisi olmayan ve kitleleri oyalayan bir grup hedefi(!) kamuoyuna zikreden siyasi iktidarın 2023 için kişi başına ortalama milli gelir hedefi 25 bin dolardı. Bugün ise bu rakamın 9 bin 500 dolara yükselmesini başarı olarak sunma gayretindeler. Ortadaki başarısızlık ve hedefsizliğin boyutlarını gösteren çarpıcı bir örnektir bu. Uygulanan tutarsız, yanlış ve adaletsiz politikalar neticesinde küçük bir kesim daha da zenginleşirken, toplumun büyük bir kesimi gün geçtikçe fakirleşiyor. Aleni bir servet transferidir bu. Mevcut ekonomik koşullara yanıt vermeyen ekonomi politikalarında ısrarın ve kuru bir inadın neticesi, sözümona "faize karşı"