Okan Buruk kaybetmedi!

Her büyük maçta Nef Stadyumu'na araçla gidiş çileye dönüşüyor. İstanbul Emniyeti yeterli trafik düzenini kurup akışı sağlamıyor. Galatasaray da araçla tek girişi olan koca stadın giriş çıkışını bir türlü düzenleyemiyor, alternatif girişler ve güvenlik noktaları oluşturamıyor. Stat açıldığından bu yana bu keşmekeş sürüp gidiyor, insanlar parasıyla rezil oluyor, 12 yıldır bir şey değişmiyor. Basın tribününe gidiyorsunuz, çalışmayan, üstelik de sahayı görüşü kapatan monitörler bu stadın bir yetkilisi var mı sorusunu sorduruyor.Sahaya bakıyorsunuz, belki çimin üzerinde değişen bir şeyler vardır diye; orada da kaybetmemenin kazanmaktan daha önemsendiği bir Türk futbolu gerçeği görüyorsunuz. Sahada Türkiye'nin en iyi kadroları var ama ortaya konan futbolun kalite açısından en iyilerden olduğu söylenemez.Beşiktaş'ta Şenol Güneş'in dokunuşları vardı. Süper Lig'in ceza alanında en çok topla buluşan takımını durdurmak için savunmayı hücumdan başlatmıştı. Boey'in çıkışlarını kesmek için N'Koudou kozu önemliydi. Cenk ve Weghorst da savunmayı meşgul ederek ileri çıkmasını engelledi. Beklerin desteğinin kesilmesi Galatasaray hücum gücünü kırdı. İlk yarıda gol dışında iki pozisyon üretebildi Sarı-Kırmızılılar. Buna karşın orta sahadaki mücadelede Gedson'un yüksek performansı Beşiktaş'ın oyunu kontrol etmesine yardımcı oldu ancak forvete top taşınamaması Siyah-Beyazlıların gol pozisyonu zenginliği yakalamasını engelledi.Galatasaray'ın ikinci yarının hemen başında İcardi ile bulduğu ikinci gol temposu düşen maça tekrar hareket getirdi. Arjantinli golcü, farklı bir yetenek olduğunu attığı gollerle kanıtladı.