Kerem ve İcardi

Düştü gözü ile bakılan İstanbulspor'u ayağa kaldıran Fatih Tekke gerçeği, Galatasaray için riskti. Maç öncesi röportajlarında da rakibini çok iyi analiz ettiğini belirten ifadeler kullanıyordu. Ama planını uygulayacak düzeyde futbolcu kadrosuna da ihtiyaç vardı ve Tekke'nin elinde böyle bir kadro yoktu. Hakemin başlama düdüğü ile birlikte bu net bir şekilde görüldü.Maçla birlikte Galatasaray da başladı ve deplasmanda olmasına rağmen iç sahada oynuyor gibi baskı oluşturdu. Bunda, İstanbulspor'un boş tribünlerini Galatasaray seyircisine açmasının da payı vardı. Sarı-Kırmızılılar son haftalarda unuttuğu bir şeyi de yaptı, pas futbolundan zaman zaman koparak kaleye bol şut çekti ancak Oliveira başta olmak üzere bu girişimler çerçeveyi bile (İlk yarıdaki 14 şutun 2'si çerçeveyi buldu, 1'i penaltıydı) bulmadı.Galatasaray'a golü getiren ise klasik pas futbolu ve İcardi'nin takipçiliği oldu. İlk yarıda ceza alanında tam 31 kez topla buluşarak İstanbulspor savunmasını yoğun baskı altına alan Galatasaray, rakibi hataya zorladı ve İcardi'nin kaptığı top sonrası kazanılan penaltı ile öne de geçti. Kerem'in ortasında İcardi'nin golü ofsayta takılmasa Galatasaray soyunma odasına gönül rahatlığıyla girebilirdi.Okan Buruk ikinci yarıya Oliveira- Midtsjö değişikliği ile başladı. Buruk, İstanbulspor'un az ama etkili ataklarını orta sahada kesmek istemişti. Galatasaray bu planını işletti ancak kendisi de ilk yarıdaki etkisini kaybetti. İkinci yarı, ilk yarıdan çok farklıydı ve tempo çok düşüktü. Buna Zaniolo'nın kırmızı kart görmesi de eklenince Galatasaray için son çeyrek çok zor geçti.Kalede Muslera, rakipte Eze gibi