Hablemitoğlu suikastında ETÖ-FETÖ iş birliği mi

Hablemitoğlu, FETÖ'nün Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu ve örgütün devlet içerisindeki kadrolaşmalarını deşifre eden 'Köstebek' isimli kitabını yayınlayamadan 20 yıl önce Ankara'daki evinin önünde uğradığı silahlı suikast sonucu hayatını kaybetmişti. Hablemitoğlu suikastı faillerinin aradan geçen 20 yıla rağmen bulunamamış olması bu cinayetin polise ve yargıya sızmış FETÖ militanlarınca bilinçli bir şekilde karartıldığı tespit edilmişti. Zira bu suikast, Türkiye'de kutuplaşma veya kamplaşma yaratmaya yönelik provokatif bir eylem olmayıp, tamamen ortadan kaldırmaya, yok etmeye ve susturmaya yönelik profesyonel bir görünüm addetmesi eylemin derin yapıların kontrolünde kotarıldığı izlenimi vermektedir. Eylemin gerekçesi ise, Türkiye'de paralel devlet ile ilgili son gelişmeler ve operasyonlar ışığında, Hablemitoğlu'nun ölümünden önceki son araştırmaları ile yakından ilgili olduğu özellikle, Gülen ve CIA ilişkisi ile Emniyet ve istihbarat içinde Fethullah'çıların yapılanmasına ilişkin önemli bilgi ve belgelerin yer aldığı 'Köstebek' isimli kitabın yazılmasına ve yayınlanmasına engel olunmasına amacı taşıdığı düşünülmektedir. Zira CIA'nın Türk ajanı olarak bilinen Enver Altay'lının aracılar vasıtası ile görüşmeler yaparak Hablemitoğlu'nu FETÖ ile ilgili olan çalışmalarından vazgeçirmeye çalıştığı olayı yeni baştan soruşturan savcılar tarafından tespit edildi. Yapılan bu baskının irtibat trafiği de tüm detaylarıyla soruşturma dosyasına eklendi.KİTABI YAZMAKTAN VAZGEÇMEYİNCE SUİKASTE KURBAN GİTTİMustafa Özcan ile Enver Altaylı'yı Necip Hablemitoğlu'na yapmış olduğu çalışmalardan vazgeçiremeyeceklerini anlayınca soruşturmayla ilgili önceki operasyonda gözaltına alınan Aydın Köstem üzerinden o dönem Özel Kuvvetler Komutanlığı MAK Alay Komutanı olan emekli Albay Mustafa Levent Göktaş ile irtibatlanarak, silahlı suikasta dönüşen sürecin işletilmeye başlandığı belirtildi. Bu talimatın ise, soruşturma dosyasında alınan ifadeler ve HTS kayıtlarının analizleriyle ortaya konulduğu öğrenildi. SUİKASTIN KİLİT İSMİ NURİ GÖKHAN BOZKIR'A 'ÖRTÜLÜ BİR GÖREV VAR. HEDEF HABLEMİTOĞLU' EMRİNİ VEREN LEVENT GÖKTAŞ NEDEN FİRAR ETTİSuikastın kilit ismi eski Özel Kuvvetler mensubu Nuri Gökhan Bozkır ise ikamet ettiği Ukrayna'da MİT mensuplarınca yakalanarak 27 Ocak'ta Türkiye'ye getirilmişti. Cinayet öncesi ve sonrasına ilişkin önemli bilgiler veren Bozkır, "Suikastı kendim gerçekleştirmedim ancak tetikçiyi olay yerine götürdüm ve cinayet sonrasında da arabayla alıp evine bıraktım" demişti. 2002 yılı Kasım ayında 'üst rütbeli birinin' kendisini çağırdığını, "Örtülü bir görev var. Hedef Hablemitoğlu" dediğini anlatan Bozkır, "Bu isim benden Portakal Çiçeği Sokağı'nda keşif yapmamı ve üst düzey başka bir isimle koordinasyon halinde olmamı istedi. Bana görevde kullanmam için de operasyonel hat verildi. Ama Hablemitoğlu'nun öldürüleceğini bilmiyordum" şeklinde ifade vermişti. Bozkır'ın ifadesinde bahsettiği 'üst düzey rütbeli' ismin Levent Göktaş olduğu soruşturmada ortaya çıkarılmıştı. HABLEMİTOĞLU'NU ÖLDÜREN TETİKÇİ EMEKLİ YÜZBAŞI AHMET TARKAN YAKALANDI MIHablemitoğlu suikastı ile ilgili olarak kilit isim Nuri Göhhan Bozkır'ın itirafçı olarak alınan ifadeleri sonrasında savcılık 9 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi. 8 şüpheli yakalanırken Levent Göktaş'ın yurt dışına firar ettiği anlaşıldı. Şüphelilerden eski Özel Kuvvetler İstihbarat Müdürü emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, emekli Astsubay