Depremin yıkamadığı şeyler

-ŞU İŞE BAKIN- Beşikten mezara hayatın tamamı insan için hayretler, dersler ve ibretlerle doludur. Olağanüstü zamanlarda hayatın üzerindeki bütün tozlar kalkar, hayret, ibret ve ders levhaları bakmasını bilenler için açılır da açılır. Abdullah Demir Adıyaman'da okul okul gezerek yıllarca depremi anlattı. Deprem konusunda hatırı sayılır bir farkındalık meydana getirdi. Belki de onun sunumlarıyla birçok insan bilinçli hareket ederek depremden kurtuldu, fakat kendisini insanların depremden kurtulmasına adayan Abdullah Demir ''Asrın Felaketi'' olarak nitelendirilen depremden kurtulamadı. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun... -KIYAMETİ YAŞADIM- Sabah namazını eda ettiğim Cami'nin çay ocağına oturmuş, çayımı yudumlayarak herkes gibi Deprem bölgesinden gelecek ümit dolu haberleri bekliyorum. Tam bu esnada ocağa bir kardeşimiz yaklaşıyor, çayını alırken yaşadığı dehşetli afeti şöyle anlatıyor: ''Abi, 37 yaşında resmen kıyameti yaşadım. Yaşadıklarımı tam manasıyla anlatmamın imkanı yok, ben yaşadım. Allah düşmanıma bile yaşatmasın. -DEPREMİN YIKAMADIKLARI- Deprem evimizi, barkımızı ,yurdumuzu, yuvamızı, okulumuzu, camimizi yerle bir etti, fakat milletçe asil duruşumuzu, insanlığımızı, kardeşliğimizi, misfirperverliğimizi, birlik ve beraberliğimizi yerinden bile oynatamadı. -DEPREMİN HATIRLATTIĞI DUA- Harabeye dönmüş şehirlerimizde yaşanan can pazarına, bir kefenin bir mezarın bile nasip olmadığı nice kardeşlerimize onların bu içler acısı durumuna bakınca yıllar önce Tarsus vaizlerinden sevgili Mikail Tayşan Hoca'nın dilinden hiç düşürmediği şu duayı hatırladım: ''Allah'ım bize hayırlı bir ömür, hayırlı bir ölüm nasip eyle!'' -HEM GIPTA HEM DUA ETTİM- Bir insanı kurtarmak için enkaz başında günlerce aç, susuz, uykusuz çalışarak insanlık destanı yazan fedakar kardeşlerime, başlarına gelen büyük afet ve felaketi metanetle karşılayan sabır abidesi kardeşlerime , ekranları başında kardeşlerinin halipür melalini izlerken hıçkırıklara boğulan yufka yürekli kardeşlerime, deprem bölgesini tırlarla doldurmak suretiyle hayatın ve dünyanın içini insanlık ve merhamet