1-2 şey yazalım. Top Federasyonunu Külliye kurar, futbolu, Külliye akrabaları, damatlar, kardeşler yönetir. Kimin nerede yazıp konuşacağına nerede hoca, yönetici olacağına, ne zaman kovulacağına Dilmen ve 'en iyi dostu' (Dilmen söylüyor) Cumhurbaşkanı'nın kardeşinin 'dostları' karar verir. Ülkenin top medyası Milli Takım'da penaltıyı kim atmalı onu tartışır. Sol bek'te kim oynar Sabaha kadar konuşurlar. Cibuti'de bile TFF'de Nihat, MHK'de Ferhat, arkada Servet, en arkada Rıdvan oynamaz. 1 Allah'ın kulu sormaz. Güntekin Onay "Yayıncı kuruluştayız her şeyi açık konuşamıyoruz" demişti. Ntv'de açık konuşuyor muydu Bak biz 'Her şeyi açık yazalım konuşalım' diye pizza, makarna satıyoruz. Normalde gazeteci yazdıkları, söyledikleri için para alır. Bizde yazmadıkları, söylemedikleri için alıyor. Bir daha soralım: Güntekin'in eski ortağı darbe gecesini bile Külliye'deki abilerinle eniştelerinle Huber Köşkü'nde geçiren bunu sürekli anlatan, zırt pırt Cumhurbaşkanı'nı çok sevdiğini söyleyen Saray'ın futbol aklı, futbolun 'kara kutu'su Dilmen'e Ntv yıllarında 2 milyon Dolar niye veriliyordu Kara kutu'yu açsın diye mi açmasın diye mi Girdik bir kere, devam edelim. Başbakan Davutoğlu'na "Yeni Başbakan Binali Bey oldu" dendi. Davutoğlu gitti. Başbakan olan Binali Bey'in Başbakan seçilmesi için genel kurul toplandı, üyeler tek tek oy kullandı. Oylar tek tek sayıldı. Binali Bey 1.400 küsur kişinin oy kullandığı seçimde geçerli '1 oy'u aldı, Başbakan seçildi. Başbakan, 1 no'nun gönderdiği Bakanlar Kurulu listesini alıp 1 no'ya gitti. 1 no kendi kurduğu kabineyi inceledi, onayladı. "Binali Bey halktan biri" diyorlar, aynen öyle, kabinesini halkla aynı anda öğrendi. Nihat Özdemir de Binali Bey gibi geldi, Davutoğlu gibi gitti. Futbolu o yönetmiyordu. Suriyeli başkan bulamazlarsa başka bir Nihat Özdemir gelecek. O da yönetmeyecek. Şansal Büyüka diyor ki; Özdemir, Cumhurbaşkanı'na ayıp olmasın diye bu kadar işi varken, kendi kurmadığı bir yönetim kuruluyla çalışmayı kabul etmiş. Binali Bey kendi kurduğu Bakanlar Kurulu'yla mı çalıştı Gemiler memiler onun da işi başından aşkındı ama ezan, bayrak aşkına Başbakanlık yaptı. Bu ülkede en son bir Tarım Bakanı gece bakan olarak yattı, sabah kalktığında gece yarısı 'affını istediğini' artık bakan olmadığını öğrendi. Ayıp olmasın diye Özdemir'e istifa ettiğini söylemişler en azından. Demirören'e giderayak piyango, iddaa, Özdemir'e Çanakkale Köprüsü bağışlandı. Ödemelerde arıza çıkarsa Londra mahkemeleri yetkili kılındı. E 5 müteahhitin 2. adresi Londra. E zahmet edip taa ordan buraya gelmesinler diye mahkeme bile Londra'ya götürüldü. 2023'e 1 var, ülke kader seçimine gidiyor. Cumhurbaşkanı milleti en çok uyuşturan uyutan futbolu, dini, dizileri, survivor'u filan elaleme bırakmaz. Din Erbaş'ta, diziler Trt yandaş havuz'da, survivor Acun'da. TFF de Saray'da kalır. O, 100 yıl önce seni Ortadoğu'dan çıkarsın, yerli milli şehit kanıyla kurulmuş onurlu, şerefli bir ülke bıraksın, 100 yıl sonra sen "Yerliyim milliyim" de ülkeye Ortadoğu'yu sok. Yolda el ele yürüyen dedeye nineye toruna kimlik sorulur. Ortadoğu tayfası biner biner gelir, yüzer yüzer gezer kimse "Kimsin" diye sormaz. Afgan, Suriyeli bro'lar ülkeye kimliksiz kaçak sokulur, federasyon aşı olmayanları paso'suz gelenleri stada sokmaz. Başakcity, Arapcity oldu. Emir para