Dolgu, körlük ya da kanser yapar mı

Dolgu, kadın, erkek hepimizin, hemen her yaşta, hiç çekinmeden yaptırdığı bir uygulama. Ancak, genel olarak sadece hedefimize odaklanıp, yapan kişinin işinin ehli olup olmadığını araştırmıyoruz ya da orta-uzun vadede oluşması muhtemel yan etkilerini çok düşünmüyoruz. Ama benim gibi bir onkologsanız, kanser yapar mı ya da uygulandığı yerden damar, sinir lifleri boyunca dağılabilir mi, lenf düğümlerine ulaşıp vücudun başka yerlerine gider mi diye sormaktan kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Sonuçta vücudunuza yabancı bir madde zerk ediliyor, tamamen masum olması mümkün mü Tüm bu kaygılarımı yine çok güvendiğim bir dermatoloji profesörüne aktardım; sevgili Prof. Dr. Ayşe Akman. Ayşe Hocam bugünlerde davetli konuşmacı olarak kongreden kongreye koşuyor. Aynı zamanda yeni açacağı muayenehanesinin hazırlıkları ile meşgul. Yoğun gündemi arasında bize vakit ayırdığı için kendisine teşekkür ediyorum. A'dan Z'ye her şeyini sormak istiyorum ancak önce dolgunun ne olduğu ve hangi amaçlarla kullanıldığı ile başlayalım isterseniz.Estetik ve kozmetik dermatolojide dolgu; çeşitli maddelerin cilt içine değişik katmanlara yerleştirilmesi işlemidir. Uygulanan ürün ciltte eksik dokunun yerini alarak veya hücrelerin yenilenmesini tetikleyerek belirli bir hacim oluşturmaktadır. Bu nedenle de cildi nemlendirmek, çizgilerin, kırışıklıkların, izlerin tedavisine destek olmak veya doku kayıplarını yerine koymak amacıyla yapılabilir. Ayrıca yüz kontürü düzeltilebilir ve sağlıklı bir cilt görünümüne yardımcı olur. Tedavi amacıyla olduğu kadar estetik ve kozmetik amaçlarla da tercih ediliyor; hatta belki de bu amaçla daha çok uygulanıyor.- Dolgu maddelerinin özellikleri nasıl olmalıdırDolgular geçici, yarı kalıcı veya kalıcı olabilirler. Geçici, yani hyalüronik asit veya kolajen içeren dolgular zaman içerisinde cilt içerisinde kendiliğinden parçalanırlar, ömürleri genellikle bir yıldan azdır. Yarı kalıcı dolgular, kalsiyum hidroksiapatit ve poli-L-laktik asit içerirler. İnce küçük parçacıklardan oluşup sentetik yapıdadırlar ve ciltte birkaç yıl kendilerini korurlar. Kalıcı dolgular ise silikon, polimetilmetakrilat mikroküreler gibi ürünler içerirler ve iki yıldan daha uzun süre kalabilirler ancak olası riskler nedeniyle genellikle önerilmemektedirler. İdeal bir dolguda arananlar ise; biyolojik olarak dokuya uyumlu ve esnek olmalı, alerji veya kansere yol açmamalı, yabancı cisim reaksiyonu ve yangı oluşturmamalı, kullanıma hazır ve uygulaması kolay olmalıdır. Tüm bu nedenlerle de günümüzde en sık kullanılan dolgu maddesi hyalüronik asittir. Dolgu maddesi olarak kişinin kendi yağ dokusa da kullanılabilmektedir.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6758439;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6758439;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.trskorerberrin-pehlivandolgu-korluk-ya-da-kanser-yapar-mi-6758439' });- Dolgunun kozmetik