2023

YIL 1946... Hayata gözlerini yuman Washington büyükelçimiz Münir Ertegün'ün naaşı Amerika'dan Missouri Zırhlısı ile Türkiye'ye getiriliyor. Sam Amca, Türkiye'de Amerikan mandacılığını kurtuluş olarak görenlere jest yapıyor. Savaş gemisi ile cenaze taşıyor. Çünkü Türkiye'yi yönetenler Amerika'yı o dönemde kurtarıcı olarak görüyor. 25 kuruşluk Missouri Zırhlısı "Hoş geldin" pankartları ile binlerce kişi tarafından karşılanıyor. Ünlü romancılarımızdan Fakir Baykurt, o 25 kuruşluk zırhlı karşılama gününü bakın nasıl anlatıyor; "Missouri diye bir zırhlı geldi o zaman. Alayın şoförüyüm. Denizde, karada birliklerle karşıladık Amerikan bahriyelilerini. Vali, nutuk söyledi. Çiçekler, çelenkler... Her yere bayraklar asıldı. Bilmem kaç pare top attılar. Bir hafta süreyle bizim halk kuyruğa girdi ki, 25 kuruş verip zırhlıyı görsün! Halk 25 kuruşa zırhlı görürken, idareciler Abanoz'u yeniden badana ettirip boyattılar. Hem de sermaye kızları muayeneden geçirtip, kapıları yerlilere kapattılar ki, yalnız Amerikan bahriyelileri girebilir. Ben böyle işlere çok bozulurum efendim! Sevmem yalakalığı!" Abanoz dediği yer genelev. Zırhlıdan inecek Amerikan askerleri için boyanıyor, özel olarak badana ettiriliyor Türkiye'yi yönetenler tarafından. İki sene sonra Marshall yardımları başlıyor. ABD ile peş peşe anlaşmalar imzalanıyor. 2000 yılına geldiğimizde bin tane yazılı anlaşma varsa iki katı da sözlü anlaşma ile artık "Küçük Amerika" haline getirilmiş bir ülkeye dönüşüyoruz. Bu oluşumda adımız "Küçük Amerika" ama... Tamamen Washington'a bağlı, onun adına darbeler yapan, demokrasiyi çöpe atan ve asla ABD gibi refah ülkesi haline getirilmeyen zavallı bir ülkeyiz. Bize sanayi ürünleri yapmamızı yasaklıyorlar. Gübre fabrikası kurmak isteyen Sanayi Bakanının odasını Amerikan elçisi basıp "Sen ne yapıyorsun. Haddini bil. Anlaşmalarımız var. Siz sadece domates, patates üreteceksiniz. Sanayii ürünlerinde ne lazımsa bizden alacaksınız" diye bağırıyor. Bir gübre fabrikasını bile kafana göre kuramayacak kadar ele geçirilmiş, teslim edilmiş bir ülkesin. Bizler o günlerin bu ülkede neler yaşattığını, yarısı gecekondu olan bu topraklarda yoksulluğun nasıl tavan yaptığını görmüş, çilesini çekmiş bir nesiliz. Aradan 3 çeyrek asır geçti. Sevgili dostum Metin Özyürek bir liste göndermiş bana. Bir yıl sonra yani "2023'te Türkiye'de neler olacak" başlığını taşıyor. Hadi gelin o listeye bir göz atalım; ASPİLSAN Lityum İyon pil fabrikası üretime başlayacak. Bilecik altın madeninde ilk külçe altın dökümü yapılacak. Ramjet füze motoru seri üretime başlayacak. Milli Elektrikli oto TOGG seri üretime geçecek. Milli Dikey Atım Sistemi (MİLDAS) ilk atış testleri