20 bin dolarlık uyku

TÜRKİYE'DE en çok iktidar olan parti CHP'dir. Çünkü AK Parti iktidarı dönemine kadar hangi parti kazanırsa kazansın durum fark etmiyordu. Kim seçilirse seçilsin bürokrasi tamamen CHP'nin elindeydi. YÖK, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Sayıştay aklınıza ne gelirse CHP zihniyeti ile doldurulmuştu. Sağ parti iktidara gelse dahi kıpırdayamıyordu. Aldığı kararlar CHP zihniyetinin hakim olduğu mahkemelerden, bürokrasiden iptal edilerek dönüyordu. Buna direnen olursa asker devreye girip darbe yapıyordu. O darbelerin tamamına alkış tutan CHP'ydi. Çünkü onların iktidarını ve bürokrasideki gücünü katlayarak artırıyordu. Yaklaşık 80 yıl bu ülkeyi iktidar olsun olmasın CHP yönetti. İşler tersine dönünce çıldırdılar. Ne yapacaklarını bilemediler. 80 yıllık iktidarları gittiği için "Ulusalcı" geçinen CHP, gitti PKK'nın HDP'si ile ortak oldu. Hatta bunu daha da ileri taşıyarak HDP'leşmeye başladı. Başörtüsüne "Laiklik elden gidiyor" diye yıllarca feryat ederek saldıran parti, bir anda türbanlıları üye yapmaya başladı. Kemalist parti öyle bir noktaya geldi ki Atatürk'e "Despot" diyen adamı taa Amerika'da buldu. "Latin alfabesine geçiş, kıyafet devrimi ve dini kurumların yeniden yapılandırılması gibi pek çok reform, topluma danışılmadan yapıldı ve zorla dayatıldı. Bu reformlara direnenler, örneğin Batı tarzı şapka yerine 'fes' takmakta ısrar edenler kovuşturmaya uğradı. Bazı durumlarda da infaz edildi" diye kitap yazan adamı maaş bağlayarak parti liderine danışman yaptı. Trump Başkan olduğu dönemde "Erdoğan zor bir lider. Çünkü önce Türkiye diyor" şeklinde açıklama yapıyordu. Dünyada, özellikle Batı'da Erdoğan'a saldırmayı seçim kampanyasına dönüştüren liderler vardı. ABD Başkanı Biden bile "Türkiye'de muhalefete destek olarak Erdoğan'ı indireceğiz" diyordu. Çünkü Türkiye son 20 yıla kadar Batı ne derse "Emredersiniz" diyerek koşulsuz uyguluyordu. "Aman Batı'yı kızdırmayalım" diye nara atan yetkili monşerler ülkesi haline getirilmiş, ittihatçı kafalarla devlet kademeleri doldurulmuş bir memlekettik. Araba, uçak, tank, savaş uçakları, SİHA'lar asla yapamazdık. Savunma sanayiimiz sıfıra sıfırdı. Kendi tüfeğimizi bile üretemiyorduk bu korkak zihniyet yüzünden. Son 20 yıla kadar domates biber patlıcan nesline dönüştürülmüş, ihracatı 20 milyar doları geçmeyen gariban ve "Emir eri" bir ülke haline getirilmiştik. "Önce Türkiye" diyen lider ihracatımızı 250 milyar dolara çıkarıp, "500 milyar dolar" hedefi koydu. Bu rakamlar artık hayal değildi. Ancak bu tablo, Batı'nın pastasından 500 milyar dolar almak demekti. Türkiye'ye Batı pastasından büyük lokma pay getiren lider gitmeliydi. O yüzden Batı topyekün yıllarca saldırdı. Bir anda Erdoğan Batı dünyasının en çok hedef tahtasına koyduğu lider haline geldi. Afrika'dan Fransızlar kovuluyor, Türk ve İslam coğrafyasına ekonomik yollar açılıyor, savunma sanayiinde devrim yapılıyor, tam bağımsızlığa doğru gidiliyordu. 20 yıl önce