Sanat adı altında...

Yeditepe Bienali'nin açılış mekanı olarak bir Mimar Sinan eseri olan Süleymaniye Külliyesi bünyesindeki Darüzziyafe'nin seçilmesine kendi zaviyemden bir anlam yükledim.Bir önceki bienal açılışının Ayasofya'dan başladığını da hatırda tutacak olursak, her iki eser, medeniyet anlayışımızın yaşatıcı, kuşatıcı, geliştirici vasfının temayüz ettiği mekanlar olarak bize bir şeyler anlatıyor olmalı.Ayasofya inşa edildiği 537 yılından beri ayakta ve hayatın içinde, yaşayan bir mekan; bambaşka bir medeniyetin temsilcisi olan Mimar Sinan'ın elinden çıkan Süleymaniye de öyle.Her ikisi de farklı zaman dilimlerinde vücut bulmuş olsa da, asırlardır, dini mimarinin şaheserleri olarak, zamansız, aynı zamanda süslemeleri ve diğer unsurlarıyla paha biçilmez birer sanat şaheseri... Yeditepe Bienali'nin temel gayesi sanatta yerlilik arayışı ve klasik Türk-İslam sanatlarını güncel yorumlarla buluşturmak olduğuna göre Ayasofya ve Süleymaniye'deki açılışlar 'kökler'i işaret etmesi bakımından anlamlı..Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılışta yaptığı, özellikle batı menşeli kültür sanat eserlerine yerleştirilen marjinal mesajlara yönelik eleştirileri medyada yankı buldu.Erdoğan, "Her türlü sapkınlığı, ahlaksızlığı, marjinalliği sanat adı altında normalleştirme gayesi taşıyan sinsi saldırıya karşı imkanlarımızı devreye almalıyız" ifadelerini kullandı.Sayın Erdoğan'ın eleştirileri dünden bugüne sanat camiası içinde de tartışıla gelen bir konu.Dijital platformlarda, televizyon kanallarında, bilumum sanat ortamlarında gittikçe yaygınlaşan marjinal ifade biçimleri giderek artan biçimde kendine yer bulmaktadır.Sanat ve sanatçı yorumda elbette hürdür ancak ortaya konulan sanat eserinin bir yanıyla 'toplumsal-kamusal' alana ait olduğu da unutulmamalı. Sanatçı, eserini özel eşya gibi çekmecesinde saklı tutmayacağına, toplumla paylaşacağına göre, toplumsal reflekslerin devreye gireceği de göz ardı edilmemeli.Asıl problem şurada: Sanatta marjinal tutumlar söz konusu olduğunda, iş gelip küresel güçlerin güdümlü algı yönetimine dayandığında, işler planlı ve organize bir hal aldığında, mesele sadece bir 'sanat olayı' olmanın ötesinde güdümlü bir silaha dönüşmektedir.Mevzu derin...Sayın Erdoğan'ın hatırlatmalarından yola çıkarak diyelim ki keşke sanatı ve sanatçıyı konuşmaya daha çok imkan ve