Konya'ya yakışan ve yakışmayan...

Dünya genelinde binlerce film, dizi, belgesel çekiliyor her yıl, ancak (bunlar arasında) maneviyatın, hakikatin, hikmetin peşinde koşan pek az 'eser' vardır.Peki, az sayıda ve hakikat arayışındaki bu eserler ve yönetmenler, nasıl bir araya gelip, ölçüsünü şaşırmış dünyaya karşı, 'durun kalabalıklar' diye haykırabilecekÖyle ya, farklı coğrafyalarda çekilen, ancak toparlayıcı bağlantı noktası (network) olmadığı için dağınık halde bulunan bu filmler ve sahipleri, hangi vesileyle bir araya gelip seslerini gürleştirme imkanı bulacakTürkiye'mizde bir örneği var.Toprağa atılıp yeşeren filiz misali, Hz. Mevlana diyarı Konya'da, şehrin ruhaniyetine, manevi iklimine yaraşır bir sinema etkinliği başlatıldı, bundan birkaç sene evvel.Bu sene dördüncüsü yapılan Konya Uluslararası SufiSinema Günleri, varlık alemine hayretle bakan yönetmenlerin ve sanat eserlerinin bir araya getirildiği yegane etkinlik olarak Türkiye'de 'biricik' olma özelliği taşıyor.Sanmayalım ki bu iş kolay; hayır, tersine meşakkatli...Neden olacak; şiddetin, argonun, cinselliğin, ideolojik yaklaşımların, politik tezatürlerin esir aldığı, semirmiş bir sinema sektörü var karşımızda.Böyle bir ortamda samanlıkta iğne arar gibi, aleme (vizörün ardından) dervişane gözlerle bakan yönetmen aramak, film aramak, sayıları az da olsa derleyip toparlayıp bunları Konya'da buluşturmak, neresinden bakılsa meşakatli, ve fakat, Konya'ya yakışan kültürel ve sanatsal bir emektir.Bu etkinlikte ne mi oluyorİran, İngiltere, Fransa, İspanya ve daha başka ülkelerden gelen sinemacılar, aynı amaç doğrultusunda film yapan, varlığın ve hikmetin peşinde koşan meslektaşlarıyla tanışma ve fikir alışverişinde bulunma fırsatı elde ediyor.Bu açıdan bakıldığında, Hz. Mevlana'nın bir ayağıyla sabit, diğer ayağıyla 72 milleti dolaşan pergel metaforunda olduğu gibi, belirli bir bakış açısı ve konsept dahilinde, hikmet arayışında olan filmlerin buluştuğu SufiSinema Günleri, Konya'ya çok yakışıyor.Peki ama Konya'ya yakışmayan neTürkiye'de turistlerce en çok ziyaret edilen ilk üç adres; Ayasofya Camii, Topkapı Sarayı ve Hz. Mevlana Müze Türbesi...Mevlana Müzesi, inanç turizmi açısından çok kıymetli, üç aşağı beş yukarı günde 10 bin kişinin ziyaret ettiği bir merkez. Konya'ya her gelenin uğradığı manevi bir makam...Uzun yıllar sonra yeniden ziyaret ettiğim Mevlana Müzesi ile ilgili gözlemlerimi (sıradan bir ziyaretçi olarak)