Bugün son günün olsa ne yapardın

Öyle bir iş kotarmış ki yönetmen Ahmet Sönmez, (bazılarının pek imrenerek izlediği) 'yabancı platformlardaki iyi dizilerden bir diziye imza atmış' denilebilir.Heyecanlı, meraklandırıcı, sürükleyici...İşin dinamizmi, kurgusu, sıra dışılığı, labirentlerde gezinen hikayesi seyirci ilgisini diri tutmayı başarıyor.Usta oyunculukar da eklenince, hani derler ya 10 numara iş çıkmış ortaya; ancak bir yere kadar...O 'bir yer' geldiğinde ise, (6. bölümden itibaren) merak duygusu biraz törpüleniyor.Anlatacağım...TRT'nin yeni yayın hayatına başlayan dijital platformu tabii.com için çekilen, Ahmet Sönmez imzalı 'Son Gün' adlı diziden bahsediyorum.Sekiz bölümlük dizide Nazal Kesal, Uğur Yücel, Ahmet Mümtaz Taylan, Erkan Petekkaya Cemal Toktaş, Serhat Kılıç, Yasemin Allen, Kürşat Demir rol alıyor.Adeta bir şöhretler karması, ustalar geçidi...Oyuncular döktürüyor.Şahsen, dizide, abisiyle miras sorunu yaşayan Nazan Kesal'ın oynadığı bölümü kendi başında bir sinema tadında izledim diyebilirim.Kesal'ın yüz ifadesinin hiçbir dizide bu kadar öne çıktığına şahit olmamıştım. Serhat Kılıç da çok içtenlikle oynamış, Erkan Petekkaya, Ahmet Mümtaz Taylan zaten bildiğiniz gibi, iyiler...Dizide her bölümün hikayesi bir karaktere odaklanmış.Polis, ev hanımı, iş adamı, karton toplayıcısı vs...Birbirinden bağımsız gibi duran hikayeler, ipe dizilmiş tespih taneleri gibi bir 'imameye' bir 'oyun kurucu'ya çıkıyor. Bu imame, sosyal deney için bütün karakterleri habersizce bir oyunun içine sürükleyen ve onları 'hayatlarının son gününü yaşadıklarına' inandıran Uğur Yücel'in rol verdiği psikolog Vedat oluyor.6. bölüme kadar olaylar gizemini koruyor, ancak bundan sonra çözülme, (ya da parçaların bağlanma süreci) başlıyor ve işin heyecanı biraz cılızlaşıyor.Ancak bütün karakterlerin yolunun bağlandığı