Asıl kimler aday

"Acının ödülü deneyimdir" demiş antik Yunan yazar Aiskhylos. Acılar öğretti yan yana durmayı, öyle anlaşıldı birlikte karanlığın yırtılacağı... Dinlediniz, Kemal Kılıçdaroğlu bu toprağın acı çeken insanlarıyla birlikte aday olduğunu söyledi. "Kader" dedikleri bu nizamı ismini verdiği o adaylarla değiştireceğine söz verdi. Sahi, kimdi onlar İsim isim tanıyalım... İbrahim Öztürk: Ankara Mamak'ta yaşıyordu ve faturasını ödeyemediği için elektriği kesilmişti. Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinden sonra iktidar medyasının hedefine konuldu, evinden çıkarılmaya zorlandı. O ise bu baskılara direndi ve "Tüm Türkiye'ye sesleniyorum, bunlar insanları sömürüyor, insanları kandırıyor" diye açıklama yaptı. Emrullah Acet: Bartın Amasra'daki maden faciasında hayatını kaybeden Rıdvan Acet'in 21 yaşındaki oğlu. O da madenci olmak istiyordu. "Oraya gelirsem, senin amirin olurum" diye takıldığı babasıyla bu hayalini gerçekleştiremedi. Emine Şenyaşar: Eşi ve iki oğlunu AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın akrabaları ile çıkan kavgada kaybetti. Bir diğer oğlu Fadıl Şenyaşar da 5 yıldır tutuklu. Bugün adliyenin önünde tuttuğu adalet nöbetinin 716. gününde. Gökhan Yapar: Hatay Samandağ'da Kılıçdaroğlu'nun konuştuğu depremzede genç. CHP liderine "Yaklaşık 42 saattir burada yardım bekliyoruz. AFAD ekibi geliyor ama 'Ekipmanımız yok' diyor. Rica ediyorum, kurtaralım annemi ve babamı. Benim içeride canlarım var. Bu imkânsızlık, bu çaresizlik çok kötü" diyordu. Meliha Yılmaz: İzmir'in Ödemiş ilçesindeki buluşmada kürsüye çıkıp konuşan çiftçi. Çaresizliğini şöyle anlatıyordu: "Her bankadan kredi çektim. Kredi günü geliyor, süt alan ineğimi kestirip kredi ödüyorum. Artık kredi alamıyorum. Sonuç ne mi Çok güzel bir yöntem. Samana senet, yeme senet, veterinere senet imzalıyorum. Senedin günü geldiği zaman ineğin altında buzağıyı alıp o benim yavrumu kesime gönderiyorum. Elime ne mi geçiyor, bomboş." 'ÜSTÜMÜZ KİRLİ, İÇİMİZ GÜL BAHÇESİ' Sultan Kara: Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, ulusal basında 11 yıl gazetecilik yaptı. Daha sonra Refah-Yol hükümeti döneminde yapılan düzenlemeyle öğretmenliğe adım attı. Sınıf öğretmeni olarak ilk görev yeri Diyarbakır'dı. 28 Şubat 1997'de Ankara'da Ulubey İlköğretim Okulu'nda görevli olan Kara, o süreçte öğretmenlik mesleğinden ihraç edildi. Sabriye Okkır: "Ergenekon'un kasası" olduğu yalanıyla 20 Haziran 2007 tarihinde hapse atılan Kuddisi Okkır'ın eşi. "Ben eşimi devlete emanet ettim, devlet bu emanete hıyanet etti" diyordu. Zira cezaevinde sağlığı bozulan Kuddisi Okkır, serbest bırakılmasından 5 gün sonra yaşamını yitirdi.