1980'li ve 90'lı yıllarda sinema sektörünün kötü olduğu dönemde Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses filmleri sinemaya hareket getirmişti. O dönem oyuncuların olduğu filmler iş yapmıyordu. Şarkıcı ve özellikle arabeskçilerin filmlerindeki başarı, birçok müzikle uğraşan kişinin film yapmasının önünü açmıştı.Fatma Girik, Müjde Ar, Güngör Bayrak, Gülşen Bubikoğlu, Hülya Avşar gibi oyuncular şarkıcıların filmleriyle ayakta kalmış ve film çekmeye devam edebilmişlerdi. Günümüzde ise pandemi nedeniyle iş yapmamaya başlayan sinemaya Bergen ve Müslüm Gürses filmleri hareket getirdi. Son duyduğum ise Kurtuluş Kuş ve Burak Bulut filmi. Yeni dönemin popüler isimlerinden olan Burak ve Kurtuluş neredeyse 10 sanatçıyla düet yaptı.İki sanatçı için şimdi film çekiliyor. Yıllarca yaşadıkları zorluklardan bugüne geliş hikayeleri sinema filmi olarak çekilecekmiş. Gerek var mı bilemedim... Zeki Müren, Kemal Sunal, Barış Manço, Ajda Pekkan, Sezen Aksu gibi isimlerin bile filmleri yapılmamışken henüz 25-30 yaşlarında olan iki gencin filminin yapılması biraz düşündürücü. Birkaç senede kazandıkları popülerliğin, sinema gişesine bir faydasının olacağını düşünmüyorum.Bergen ve Müslüm Gürses filmleri sinema gişesinde başarı elde etti.HERKES HADDİNİ ÇOK AŞIYOR Ben artık bazen sanat camiasında şarkıcıların birbirlerine sahneden laf atarken ya da sosyal medyadan cevap verirken fazlaca haddini aşmaya başladığını düşünüyorum.Konu bu kez Demet Akalın ama genel olarak büyük saygısızlık var her anlamda. Norm Ender sahnesinde Demet'e şampanya dökme mevzusu ile ilgili, "Bunu ancak çaptan düşmüş, modası geçmiş, sakil bir popçu yapar" demiş.Artık şunu da geçtik, bir kadın ile ilgili nasıl konuşulacağı da bir kültürdür. Demet bir annedir, bir eştir, her şey bir yana bir kadındır ve Türk Pop Müziği'nin son