Hiç bilmediğim bir Kolombiya'yla tanıştım

Latin Amerika'nın en önemli film festivaline katılmak için geçtiğimiz ay Kolombiya'ya gittim.Bu yıl 62'ncisi düzenlenen Uluslararası Cartagena Film Festivali (FICCI), Latin film kültürünü ve Güney Amerika'nın sinematik yapısını yansıtan harika bir organizasyondu.16 yıldır festivalin genel direktörlüğünü yürüten Lina Rodriguez ile kapanış günü verdiği kahvaltıda bir araya geldik. Rodriguez, "Kaynak bulmak ve organizasyonu ortaya çıkaracak ittifakı bir araya getirmek, festival yapmanın en zorlu yanı" dedi ve şöyle konuştu:"Kültüre ya da sinemaya ayrılan bütçe çok az. Bu festival kültürel bir etkinlik, eğlence değil. Bu şehir, Cartagena, Kolombiya'nın başkenti değil. Biz Bogota değiliz, Cartagena'yız. Karayipler kıyısındayız. Küçük bir şehiriz. Bu, durumu daha da zorlaştırıyor."Las IslasHaberin DevamıKolombiya'ya gideceğimi söylediğimde çevremdekilerden gelen ilk tepki, "Aman dikkat et" oldu. Kafamda soru işaretleriyle gittim Kolombiya'ya. Lakin Karayip kıyısındaki sahil kenti Cartagena'ya geldiğimde; mükemmel plajları, mimarisi, rengârenk sokakları, sıcacık havası, doğası ve cennet gibi adalarıyla şehir kalbimi çaldı. İlk bir hafta festival için Cartanega'da kaldıktan sonra Baru Adası'na gittik. Biraz daha yatırımla Hawaii, Bahamalar ya da Maldivlere rakip olacak güzellikte bir cennet Baru Adası. Cartagena'ya sadece 1 saat uzaklıkta.Konaklamak için tercihimiz, deniz kenarında özel havuzlu ya da ağaç tepelerine inşa edilmiş ahşap bungalovlardan oluşan Las Islas Baru Otel oldu. Doğayla iç içe bir tesis. Çevreyi korumak için gösterdikleri çaba gözümden kaçmadı. Orman içinde hayvanlar hâlâ yaşamlarına devam ediyor.Otel Baru Adası'nda, lakin kendine ait de özel bir adası var ve tekneyle sadece 5 dakika. Birkaç gün de olsa Las Islas'da doğaya yakın olmak ve dünyanın kargaşasından kaçmak iyi geldi.Cafe