FENERBAHÇE ve Galatasaray, her ne kadar devleti AİHM'de mahkûm ettirdiyse de asıl amaç TFF ve kurullarının keyfi cezalarının önüne geçmekti. Bu durumda devleti küçük düşüren TFF artık ifade özgürlüğü kapsamında keyfi cezalar veremeyecek. Kesilen cezaları kulüplere geri ödeyecek olan hâkim güç konumundaki devletimiz de olsa sorumlularına ne olacak bilemiyoruz. Devletin namıyla iş yaparak gayrı hukuki kararlar verenler yüzünden devletin de itibarı zarar görüyor elbette.YÖNETİCİYİ, teknik adamı, futbolcuyu disipline etmek kötü bir anlayıştı. Elbette hakaret edeni cezalandır ama koca koca insanları disipline etmek de ne demek Milyonlara hitap ediyorlar. TFF kurullarının aldığı kararlar insanların güven duygusunu hep zedeledi. Camiaların birbirlerini suçlamaları sıradanlaşmıştı. Ceberrut yaklaşımla, çağ dışı kalmış yönetmelikler ve kurallarla insanları disipline etmek artık tarihe karışıyor. F. Bahçe'nin son olarak AİHM'deki yeni sonuçlanan davası futbolu yönetenlere şöyle ders veriyor: İfade özgürlüğümüzü kullanıyoruz diye bizleri cezalandıramazsınız. Kuralları kişilere ve kurumlara göre uygulamayı bırakın ve adaletli olun.SEDAT Doğan, Ali Rıza Dizdar kararları ve son olarak Fenerbahçe'nin AİHM'deki hukuk mücadeleleri iyi irdelenmeli hatta kendilerine teşekkür edilmeli. Devletin, gücünü arkalarına alan TFF ve kurulları, bundan sonra suçu ve mahiyetini hatta verdiği cezaların gerekçeli kararlarını amil kararlar doğrultusunda vermek zorunda. Kişiye ve kuruma göre değil, yönetmeliğe göre hareket edecekler (!). Kuralları istediği gibi uygulayabileceğini düşünen, kendi iktidar alanına giren her durumda sadece kendisini haklı görme dönemi bitti. Canı yanan, haksızlığa uğradığını düşünen yönetici, teknik adam, futbolcu konuşunca ceza veren bir anlayış artık yok.NE OLMUŞTUDÖNEMİN TFF Başkanı Özdemir'in kulüpten istifa etmesine neden olan olayı hatırlayalım mıBir sosyal medya kanalında moderatörün,