İnsan

"İNSAN nedir, ne değildir Kimdir Nerden, neden gelmiş, nereye gitmektedir Dünyada ne işi var Nasıl tanımlanır Özellikleri nelerdir" sorularının cevaplarını; hem Doğu'da hem de Batı'da birçok filozof ve mutasavvıf aramış, insanlarla paylaşmışlardır. İslam dünyasının dışındakilerKur'an, vahiy güneşine gözlerini yumanlaryüz çevirenler "İnsan bu meçhul" (Alexis Carrel), "Kendini bil, tanı" (Sokrates) cümleleri ile tanınmışlardır. İslam Güneşi'nden aydınlananlar da "Kendini bilennefsini tanıyanRabbini bilir, tanır" (S.A.V), "İnsan, küçük kâinat" (Hz. Ali (k.v)) "İnsan, kendi değerini bilemedi; kendisini ucuza sattı." (Mevlana (k.s)) "Hoşça bak zatına; zübde-i âlemsin sen" (Şeyh Galib) "İlim, kendin bilmektir" (Yunus (k.s)) vb. cümleler kurmuşlardır. Biz de makalemizde "Bu KitaptaKur'an'da her şeyin beyanı (bilgisi, açıklaması, cevabı) var" (Nahl89) ayet-i kerimesi ışığında; vahyin sahibi, her şeyin, âlemlerin Rabbi, Meliki, İlahı, Mabudu, Rahman, Rahim her şeyi hakkıyla bilen (Âlim ve Hakim) Allah Teâlâ'nın yarattığı, isimlendirdiği, tanıttığı insan ile ilgili ayetlerinden bir demet sunmak istedik. Hem Rabbimizi hem de kendimizi doğru olarak bilebilmek; tevhid, marifet ne büyük lütuf... pushfn('ads'); Kur'an da, insan da Allah Teâlâ'nın şaheserlerinden. Güneş, ay, toprak, deniz... Her şey insan için... Kur'an da insanın dünya ve ahirette saadeti için... Rahman'dan insana son mesaj... İnsan; alâ-i illiyyûn ile "esfel-i safilin" arasında yücelir, alçalır. (Tin4-5) "Nefs-i emmare" kötülükleri emrettiği için yerilmiş (Yusuf53); "nefs-i levvame" (Kıyame2); "nefs-i mülhime" (Şems8), "nefs-i mutmainne" (Fecr27-30) övülmüştür. Nefis ve şeytan düşmanımız olarak bizi "esfel-i safilin"e çağırırken, Rahman ve Resulü de bizi illiyyûna çağırır. "Nefsini arındıranlar, kurtulurlar..." (Şems9-10) Rabbimizi Kur'an'dan ve Resulü'nden tanıyabiliyoruz: "Hiçbir şey O'nun benzeri değildir..." (Şûra11) "Eşi, dengi, ortağı, benzeri yoktur..." (İhlas4) "Bil ki Allah'tan başka ilah yoktur." (Muhammed19) Allah Teala; isimleri, sıfatları, fiilleri, hükümleri, eserleriyle bilinebilirse de, Zatı ile "bilinemez, anlaşılamaz, idrak edilemez"dir; "gizli hazine" Akla, tefekküre bu yön kapalıdır. Bu gerçeği Resulullah (S.A.V), "Seni hakkıyla bilmekten acizim..." buyurmuş, tasavvuf ehli de anlamakbilmek, acziyetini anlamaktır." sözleriyle hadlerini bilmişlerdir. Bazı âlimler Zariyat56. ayet-i kerimeye "bilinmek, tanınmak için