İlahi mesajı doğru sunabilmek

Kur'an-ı Kerim'in bir adı da "Şifa"dır. Allah-u Teala'nın güzel isimlerinden birisi de "eş-Şifa"dır. "Kur'an; insanlara öğüt, gönüllere şifa, hidayet ve rahmettir." (Yunus57) "Kur'an, müminler için 'Şifa'dır. Rahmet'tir." (İsra82) Hem ruhanî, hem de cismani hastalıklara şifadır. Allah ve Resulü'nün bize hayat veren mesajlarına icabet etmeliyiz. (Enfal24) Kur'an da şifadır; bal da. Bal yenmedikçe şifa verir mi "Balda insanlar için şifalar vardır." (Nahl69) Kur'an müminlere şifa, bal da insanlara şifadır. Bal da tadını, şifasını vahiyden almadı mı Rabbimizin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet yapabilmeliyiz. (Nahl125) "Hayra çağıran, iyilikleri emreden, kötülükleri men eden bir toplum" emrediliyor. (Âl-i İmran104) "Bu görev terk edildiğinde toplum ilahi korumadan yoksun kalır; dualar da kabul olmaz. Musibetler kuşatır..." (S.A.V.) pushfn('ads'); "Din, nasihattir." (S.A.V.) "Hakk'ı ve sabrı tavsiye edenler"in kurtulacağı bildiriliyor. (Asr) "İnsanlara iyiliği emredip de kendinizi unutuyor musunuz" (Bakara45) Allah Teâlâ her ümmete: "Allah'a kullukitaat edin, tağuttan kaçının diye bir peygamber gönderdik..." (Nahl36) Resulullah (S.A.V.), müminler için her şeyde en güzel örnektir. (Ahzab21) Ahlâkı da çok yücedir. (Kalem4) O'nun (C.C.) mirasçıları olan ulemanın da O'nun (S.A.V.) ahlakıyla bezenmesi gerekir. Zamanımızda bu Rabbani âlimler ne yazık ki, çok azdır. Bunlara tüm insanlığın ihtiyacı vardır. Ancak böylelerinin varlığıyla İslâm düşmanlarının veya cahillerinin haksız suçlamaları önlenebilir. O'nun mirasçıları O'nun ahlâkıyla ahlâklananlardır. Her işte olduğu gibi, tebliğde de örneğimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) olmalı. O (S.A.V.) Mekke döneminde insanlara öncelikle iman ve ahlâk bilgisini, eğitimini verdi. Nelere, nasıl inanılmasını, nelerin ret ve inkâr edilmesini, insanlar arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiğini hem sözleri, hem davranışlarıyla öğretti. Çünkü iman ve ahlâk "temel"di. İslam sarayı iman üzerinde yükselecekti. Sahih iman ve güzel ahlâk üzerine Medine'de İslâm hukukunu, siyasetini tebliğ ve tatbik etti. Kısa zamanda İslâm nuru dünyanın büyük bir coğrafyasını aydınlattı. Temsil, tebliğ güzelliği etkinliğini göstermişti. O (S.A.V.) güzeli öyle güzel sunuyordu ki, O'na düşman olanlar, etkilenerek dostmümin oluyorlardı. pushfn('ads'); Kendisine eziyet edenlerden Yahudi bir komşusunu hastalığında ziyaret etmiş, hidayetine vesile olmuştu. Yine ezanla alay eden bir Yahudi gence şefkatle yaklaşarak, sonunda müezzin olmasına vesile olmuştu. Tebliğde samimi olmalıyız. Muhataplarımızı fikren mağlup etmek değil, onları ikna edebilmek, Hakk'a yaklaştırmak amacında olmalıyız. Tavsiye ettiklerimizi kendimiz yaşamalıyız... "(İnsanları) Rabbinin yolunadinine hikmetle ve güzel öğütle davet et. Onlarla en güzel şekliyle mücadele et..." (Nahl,125) Allah Teâlâ, Hz. Musa'yı (A.S.) Firavun'a tebliğ için gönderirken "yumuşak" bir üslupla hitap etmesini emretti. (Taha44) Uhud'daki savaşta: "...Onlara sertkaba davransaydın, seni terk ederlerdi..." (Al-i İmran 159) İslâm düşmanları zehirli fikirlerini, narkoz ve büyülerle en güzel ambalajlarda sunabiliyorken, biz Müslümanlar "hayat iksiri"mizi (İslâm) güzel sunamıyoruz. Üstelik dertli hekim görüntüsündeyiz. Bal yenmedikçe şifa olmayacağı gibi, Kur'an da uygulanmadan, yaşanmadan nasıl şifa olur Her söylediğimiz doğru olmalı. Ama her doğruyu, her yerde, her zaman söylemek doğru değildir. Doğru sözü, doğru zamanda ve doğru üslupla söylemeliyiz. Yoksa geri teper; amaç elde edilemez. "Kur'an insanlara açık ziyafet sofrası, nur ve şifa kaynağıdır." (S.A.V.) İlahi mesajlar ilaçlar gibidir. Sunumunun da, kullanımının da doğruölçüsünde