Kemal amcanın baskınları!

Son zamanlarda Kılıçdaroğlu Kemal Bey dur durak dinlemeden bakanlıkları, kurumları basmaya kalkıyor ama hepsinin de kapısından dönüyor. Her şeyden önce, randevu almadan herhangi bir devlet kurumunun kapısına dayanamazsınız. Kim olduğunuz önemli değildir. Bir başka bakanlığın başında bile olsanız, "Açın kapıyı ben geldim. Sizi teftiş edeceğim!" diyerek kapıya dayanamazsınız. Ama Kemal Bey'in burada yapmak istediği bir şey öğrenmek falan değil. Milletten bir şeyler gizlendiğini ima etmek. Yoksa neden kapılarını açmasınlar, dosyaları gözler önüne sermesinler, değil mi!Kemal Bey böyle şeyler yaparak milleti galeyana getireceğini halkı sokağa dökeceğini falan sanıyor herhalde. Ama o dönemler geçmişte kaldı benim demokrat amcam. Bunlar 27 Mayıs 1960 öncesinden kalma girişimler Kemal Amca. O yıllarda ordu zaten fırsat kolluyordu iktidara el koymak için. ABD, rahmetli Adnan Menderes'in Sovyetler Birliğini ziyaret etmesi ve elektrik santralları için yatırım istemesi ve Moskova'nın bu isteğe evet demesiyle darbe emrini vermişti TSK'nın başındaki ABD hayranı, NATO subaylarına. Bu arada Demokrat Parti'nin milleti soyup soğana çevirdiği yolunda yalanlar kulaktan kulağa fısıldanmış, millet iyice bilenmişti. İşte Kılıçdaroğlu Kemal Bey'de böylesi bir tezgah peşinde. Ama, uzun yıllar süren CHP iktidarı süresince her konuda cahil bırakılan halkla bu günkü millet arasında uçurumlar var. Bu gün muhalif medya ve sosyal medya gibi araçlar sayesinde herkes neyin ne olduğunu biliyor, izliyor.Kemal Bey, örneğin MEB'i arasa, randevu talep etse hayır derler mi Demezler. Ama o zaman baba show