Gürültülü patırtılı bir Macbeth masalı

Yirminci yılını tamamlamış olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (EBBŞT) pandemi döneminde tiyatroda yaşanan hareketsizliğe karşı çıkarak hızlı bir Ankara turnesi yaptı. 2021'de sahnelenmiş olan "Macbeth" yapımı Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde iki gün kapalı gişe oynadı. Pandemi sürecinde sunulan eski yapımlardan ya da tek kişilikaz kişili yeni oyunlardan bıkmış olan genç seyircilerin, sahneyi enine boyunatabandan tavana kaplayan, koşuşturmalı ve gümbürtülü "Macbeth" yapımından hoşlandığına hiç kuşku yok. Oysa sunulan "Macbeth" trajedisi değil, kulakları sağır edici bir müziksel gürültü içinde, yarı karanlıkta devinen oyuncuların desteğiyle kotarılmış bir "Macbeth" masalıydı.Masal derken abartmıyorum. Shakespeare'in biri "Macbeth" olan dört büyük trajedisinde sinematografik bir anlayışla -olayları az anlatıp çokça canlandırma yoluyla- kotarılan ve tiyatroda dramatik anlatımın doruklarında dolaşan sahne söylemi, çok sayıdaki oyun kişisi yedi oyuncuyla sınırlandırılıp, orkestra boşluğunun gerisindeki -seyirciden epeyce uzak- çelik konstrüksiyon dekorun çeşitli düzlemlerinde devindirilirse ve şematik bir anlayışla ardı ardına yerleştirilmiş tablolar ile seyirci arasında oluşan uzaklık bir de "anlatıcı" yoluyla derinleştirilirse, ortaya "masalsı" bir anlatım çıkar. Uyarlamacı Özlem Belkıs ve yönetmen Barış Erdenk'in amacı, yükselme hırsıyla aklını ve vicdanını hiçe sayan siyaset insanlarının önce ülkelerini, sonra da kendilerini nasıl korkunç durumlara soktuklarını gösteren bir "mesel oyun" kotarmaktır.'SÖZ', 'HAREKET' ALTINDA EZİLİYOR"Eden bulur" özdeyişini doğrulamak için seçilen bu sahneleme yöntemi bir sürü sorun yaratıyor. Öncelikle, oyunun baştan sona aynı tempoda seyrediyor olması "söz"ün "hareket" altında ezilmesine neden oluyor. Dahası, aynı oyuncuların farklı karakterleri oynaması sonucunda Macbeth ile Lady Macbeth dışındaki oyun kişilerinin "karakter" derinliği kalmıyor. Macbeth ile Lady Macbeth'in söyleminin anlam katmanları ise o gürültü patırtıda ve hızlı sahne trafiği içinde yitip gidiyor. Oyunda, birer "opera aryası" niteliği taşıyan, oyunun başını sonuna bağlayan veya da Macbeth ile Lady Macbeth arasındaki zıt koşutlukları ortaya koyan onlarca şiirsel belirleme vardır. Kral Duncan'ın, tahtı Macbeth gibi bir kahramana değil de kendi büyük oğluna bırakması olayların ateşleyicisidir. Macbeth'in bu durum karşısında aklından geçirdiği ve hemen ardından lanetlediği "Duncan'ı öldürüp tahta geçme" düşüncesi onun -oyun başında- "insan" kalma isteğini vurgularken, oyun süreci