İnsan Tanrılığa hangi cüretle soyunabilir

İnanç alanı deyince akıllara "gayb" kavramı gelir. "Gayb"; gizli olan, görünmeyen, hazırda olmayandır. Beş duyu ile bilgi elde edilemeyen varlık alanı da diyebiliriz. On birinci asrın düşünürlerinden Ragıp El-Isfehani'ye göre "gayb" duyuların çerçevesine girmeyen ve aklın zaruri olarak gerektirmediği şeydir. Gayb telakkileri inançtan inanca değişir; tüm toplumlarda fizik aleminin ötesindeki bir varlık aleminden veya duyular ötesi alemlerden bahisle görüşler mevcuttur. Antik klasik dönemde, farklı disiplinlerde kurucu eserler vermiş Aristoteles, duyular ötesi alemi işleyen "Metaphysica"sını yazar. Rüya yoluyla haberlerden bahseden teologlar, filozoflar, mutasavvıflar vardır. Konfüçyüs dininde, Hinduizm ve Budizm öğretilerinde ruhun tekamülü ile fizik ötesi alem arasında ilişki kurulur. Keza Arap geleneğinde ruhlar ve cinler geniş yer tutar. Eski dünyada mabetler, gaybdan haber alma mekanlarıdır; kahinler ise gayb aleminden haber alan kişilerdir.Aydınlanma sürecinde bilimin de etkisiyle kavram dünyası değişir-dönüşür. Immanuel Kant "Saf Aklın Eleştirisi" kitabında, nesnelerle bilinç arasındaki ilişkiden bahseder ve buna fenomen olgu der. Duyularla algılanan, denenebilir olay ve nesnelerin adıdır fenomen. Bizim göremediğimiz veya bilemediğimiz şeyin mutlak bilgisikendinde olan şey ise numendir. Numen, görüntünün ardına gizlenmiş gerçek özün adıdır; Kant'a göre nesnelerin kendilerinde kalan bu özün ne olduğu bilenemez. Bu bilinmezlik, bilincin sınırlarıdır; aynı zamanda metafiziğin de sınırlarıdır. Kant'a göre bir şeyi bilmek onun görünüşlerini bilmektir, Hegel'e göre ise ilişkilerini, dönüşümlerini, halden hale geçişlerini bilmektir.GAYBI TAŞLAMAKYukarıda verdiğim kısa bilgiler, inanç alanını doğrudan ilgilendiren eski dünyanın "gayb" kavramını yeni dünyanın kavramları ışığında ele aldığımızda, insanın, kendini çözmekten dahi aciz olduğu yerde özellikle de öteki üzerinden gaybı nasıl taşladığını fark ettirmek için bir girişti. Demem o ki, "gayb" veya "numen" zemininde yapılacak yorumlar sübjektif karakterlidir ve spekülasyonlara açıktır. Kur'an bu alana ilişkin görünenden görünmeze doğru bir takım veriler ortaya koymuştur, nitekim bu zeminde bir takım mantıksal önermeler yapılagelmiştir. Ancak her şeye rağmen gayb alanı bizim idrakimizin ötesindedir ve öyle de kalacaktır.Tanrı mutlak gaybdır. Bu yüzden