Gelin baba sohbetinden...

Anacığım kadar kayınvalidemi ve genç yaşta kaybettiğim babacığımın yerine koyduğum kayınpederimi çok severim. Kayınpederim Diyanet'ten emekli bir din görevlisi. Hafızlığını bir cemaat içinde bitirmiş. Arapçası mükemmel. Dini bilimlerde de iyi bir arka plana sahip. Ama bir o kadar da bilmeye meraklı; üç çocuğunun da bilim insanı olmasını istemiş. Çoğu zaman çatışır fikirlerimiz, bazen kızsa da sabırla dinler. İyi bir gazete okurudur, yıllar önce okuduğu pasajları birebir nakleder. Özellikle Avrupa gördükten sonra, ülkemizdeki olan bitenler üzerinden, Akif misali hayıflanır durur.Dün bayram ziyaretinde konuşmalarımız döndü dolaştı yine İslam'a geldi. Dört halife dönemiydi konumuz; Ebu Bekir, Ömer, Ali üzerinden anlattığı hikayeler onu Asrı Saadet kavramına getirdi ve biz İslam'ı yaşamıyoruz kızım, dedi. Bunun üzerine, bir soru sorayım babacığım dedim: Dört halifeden üçü, kimine göre Ebu Bekir de dahil dördü öldürülmüş. Kim öldürdü onları, dönemin insanları. Peki, Peygamber'i görmüş insanlara biz ne diyoruz Sahabe. Sahabeyle ilgili Peygambere atfedilen sözü de hatırlayalım: "Onlar gökyüzünde yıldızlar gibidir, hangisinin peşinden giderseniz hakikati bulursunuz." Bu söz üzerine hiç düşündünüz mü babacığım "Gökyüzünde yıldız" olan bu sahabeler iktidar kavgasına nasıl düşer Hz. Osman döneminde kayırmacılık ayyuka varır. Kargaşa had safhadadır. Hz. Peygamberin damadı Hz. Ali ve onun çocukları yani Peygamberin torunları şehit edilir. Devam edeyim; Sıffin'de, Cemel'de, Kerbela'da karşılıklı savaşanlar kimlerdi İki taraf da Müslüman değil miydi Acılarla dolu bu döneme Asrı Saadet tanımını kim getirmiş Hiç sorgulama ihtiyacı hissettiniz mi Daha öncesine gidelim, Peygamber'in cenazesi ortada iken, Sakîfe gölgeliğinde alınan kararların beşi de Kur'an ilkelerine aykırı değil mi Peki "gökteki yıldızlar" nasıl olur da temel ilkeleri göz ardı ederlerCanım babacığımın gözleri doldu. Kanlı hadiselerle dilimizi kirletmeyelim, mutlaka bir hikmet var, Allah ne murat etmiştir bilmiyoruz gibi sözlerle itirazlarını dile getirdi. Bunun üzerine ben de devam ettim: Bak babacığım, İslam, Peygamberler dahil kimseyi kutsamazken, hatta Peygamberlerin hatalarından bahisle örnekler ortaya koymuşken, Hz. Peygamber'in vefatının hemen ardından insanların kutsanmaya başlanması veya bu zeminde birtakım rivayetlerin oluşturulması üzerinde durulması gereken bir konu. Bugün de görüyoruz ki, peygamberin kendisine yapılmasını istemediği pek çok şey ya bir parti ya da bir cemaat liderine yapılıyor. Hz. Peygamber'in "Ben de sizin gibi bir beşerim" sözü kale dahi alınmıyor. Kimi isimlerin söyledikleri, Kur'an'ın önünde telakki ediliyor. Prof. Dr. Ahmet Akbulut Hoca'nın "Sahabenin İktidar Kavgası" kitabı bu dönemi en iyi tahlil eden eserlerden. Bugün yaşanan sorunlar, din olarak atfettiğimiz