Yeni bir yıl

Bir yılbaşı daha geride kaldı. Çok sıkıntılı, zor geçti 2021. Günlük hayatın parçası haline gelen hak ihlalleri, kadına yönelik artan şiddet, Boğaziçi Üniversitesi'ne reva görülen ve bilime, özgür düşünceye duyulan hıncı yansıtan tutum, AİHM ve AYM kararları hiçe sayılarak hapiste adeta rehin tutulan siyasetçiler, aydınlar Yılın sonuna gelinirken ise ekonomik kriz öne çıktı ve asıl kötü sonuçları 2022'de görülecek döviz-enflasyon-faiz sarmalının gölgesinde girdik yeni yıla. YILBAŞI DÜŞMANLIĞIİslamcı siyaset tarzının "yılbaşı düşmanlığı" bu yıl sonunda da nüksetti. Yılbaşını kutlamanın bizim geleneklerimizde olmadığı yine iddia edildi. Yıllardır, kendi coğrafyasına yabancı, üzerinde yaşadığı toprakların tarihten gelen geleneklerini bilmeyen, daha da kötüsü bunu merak bile etmeyen, sadece üst perdeden ahkâm keserek taraftarlarına seslenmeyi becerebilen bir zihniyet ikliminde yaşadığımız için ne yazık ki kanıksıyoruz bu yaklaşımları. Oysa kanıksamamak gerek. Yılbaşı veya yeni yıl kutlamaları bu iddiaların aksine, belli bir coğrafyaya ve dine, "Batı"ya ve Hıristiyanlığa ait kutlamalar değildir. Kökleri çok eskilere uzanır, efsaneleri ve ritüelleri eski Mezopotamya'dan Mısır'a, Anadolu'dan Uzakdoğu'ya kadar dünyanın her köşesinde karşımıza çıkar.'ESKİ'Yİ KOVUP 'YENİ'Yİ KARŞILAMAK "Eski"yi kovup "yeni"yi karşılamak aslında kadim inançların döngüsel zaman anlayışıyla yakından bağlantılıdır. Her yıl evrendoğum (kozmogoni) mitoslarının sözel olarak ve ritüellerle yinelenmesini içeren "yeni yıl" kutlamaları, "yaşlanan" dünyayı "gençleştirmeyi", kozmosun doğumunu yerde yeniden canlandırarak işleyişin bozulmamasını güvence altına almayı amaçlayan bir evren ve doğa anlayışının ürünleridir. Kültürel veya dini farklardan bağımsız olarak insanın kolektif bilinçaltının ve ortak mirasının ayrılmaz parçalarını oluşturan bu tarz gelenekler, siz hangi kısır siyasi veya dogmatik gerekçelerle üstünü örtmeye çalışırsanız çalışın, mutlaka bir yerden yine uç verir, engelleyemezsiniz. Uyanık Hıristiyan din örgütçüleri, altta yatan bu silinmez katmanın çok erkenden farkına varmış, Noel de dahil olmak üzere birçok dini bayramlarını, aziz yortularını eski inançların şenlik günlerine denk getirecek esnekliği göstermişlerdir. Medeniyetler potası olan Anadolu'ya dikkatle bakıldığında, bu konuda çalışıp durmuş değerli bilim insanlarının, örneğin Prof. Dr. Metin And'ın paha biçilmez eserleri okunduğunda, farklı inançların nasıl üst üste biriktiğinin sayısız örneğiyle karşılaşmak mümkündür.Tabii bu "yılbaşı düşmanlığı"nın arkasında, "eski"nin gidip "yeni"nin gelecek