Kendi dilinden bir şarkı söyle

Türkiye'de gündem inanılmaz bir hızla değişiyor; televizyonlar, gazeteler, internet siteleri umutsuz bir "Amok koşusu" içinde gündemin peşinden koşuyorlar ya da bende böyle bir izlenim uyanıyor. Bunda kuşkusuz çağımızın iletişim araçlarının da rolü var ama ülkemizdeki bir diğer etken "denizin bitmiş olması." Nasreddin Hoca deniz yolculuğuna çıkmış fakat talihsizliğe bakın ki geminin kaptanı, ikinci kaptanı vb. hepsi hastalanmış. Denizin ortasında kaptansız kalınca yolcular telaş içinde "Ne yapacağız şimdi" diye toplanmışlar. Nasreddin Hoca, "Merak etmeyin, ben Akşehir Gölü'nde çok gemi yüzdürdüm, bu gemiye de kaptanlık ederim" deyip herkesi rahatlatmış. Gemi bütün gece yol almış, sabah bir gürültü, koca gemi karaya oturmuş. Yolcular sarmışlar etrafını: "Hoca, hani sen kaptanlık bilirdin Gemiyi karaya oturttun, ne olacak şimdi" demişler. Hoca cevabı yapıştırmış: "Benim kaptanlığımda kusur yok, ne yapalım ki deniz bitti."(Geçen ekim ayında Akşehir Gölü'nün tamamen kuruduğuna ilişkin haberler çıkmıştı, umarım son yağışlarla bu kötü durum giderilmiş, Hoca'nın "gemiler yüzdürdüğü", Türkiye'nin beşinci büyük gölü Akşehir eski haline kavuşmuştur.)DİLLER ZENGİNLİĞİMİZDİRDenizin bittiği yerde, kusuruma bakmayın ama gündemin akıntısına karşı kürek çekmeyi göze alarak, yaklaşık on gün önce Halk TV'de izlediğim Serhan Asker ile Görkemli Hatıralar programından söz etmek istiyorum.Ocak ayı sonunda Taksim İstiklal Caddesi'nde bir grup genç sokak müzisyeninin söyledikleri Kürtçe türkünün sivil polisler tarafından yarıda kesildiği, müzisyenlerin gözaltına alınarak karakola götürüldüğü, enstrümanlarına el konulduğu ve para cezası kesildiğine dair haberler çıkmıştı. Aynı caddede her dilde şarkı, türkü, söyleyen sokak müzisyenlerine müdahale edilmezken kendi dillerinde, yani Kürtçe söyleyen gençlere bu şekilde müdahale edilmesi tepkilere neden olmuştu.Diller bir toplumun en değerli varlıkları, en önemli kültür hazineleridir. Dilleri, o dillerde söylenen türküleri yasaklamak onulmaz yaralar açar, mevcut yaraları yeniden kanatır; daha da kötüsü, insanlığın ortak kültürel mirasına zarar verir.Serhan Asker, o programa Kürtçe türkü söylemeleri engellenen gençleri çıkardı, yarım kalan türküyü tamamlattı. 68 kuşağının değerli sanatçılarından Selda Bağcan da programa bağlanarak hiç eskimeyen sesiyle gençlere destek verdi.SANATIN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜBu tavırları çoğaltmak, sanatın özünden kaynaklanan birleştirici gücü fay hatlarıyla, kırmızı çizgilerle parçalanmak, bölünmek istenen topluma hissettirmek, hatırlatmak gerek. Taksim sokak müzisyenlerini kendi dillerinden şarkı söylemeye, yarım kalan türkülerini tamamlamaya çağıran Serhan Asker'in sözleri