Tünelin sonu görünmüyor

Kâğıt üzerinde ideal bir kadro çıkarmıştı Torrent. İleri uçta Gomis, orta sahada Pulgar-Berkan ve Cicaldau üçlüsü tercih edilmişti, Rize maçında makine gibi çalışan Kerem-Aanholt kanadı korunmuştu. Maçın başlamasıyla birlikte İlhan Palut'un da dersini çok iyi çalıştığını gösteren bir tablo çıktı ortaya. Panik yapmadan top yapan, Galatasaray'ın 'yalancı prese' dönüşen baskısını tek toplarla boşa çıkarmayı bilen bir Konyaspor vardı. Üstelik Bytyqi, Rahmanoviç, Hadziahmetovic, Skubic, Amilton gibi top yapan, alan daraltan, hızla kontraya çıkan oyunculara sahipti. Galatasaray orta sahasına ilk dakikalardan itibaren mutlak bir üstünlük kurdular. Marcao ve Nelsson'un 'mahalleye yeni taşınan çocuk' muamelesi yaparcasına top atmakta imtina ettiği Pulgar'ın 'acemi ve şaşkın' hali zafiyeti daha da ortaya çıkardı. Galatasaray ilk yarı boyunca neredeyse orta sahasız oynadı. Sarı Kırmızılılar, ilk yarı boyunca alışılmışın aksine sol kanadı değil, sağı kullanmayı tercih etti. Oysa ne Boey ne de Emre Kılınç, bu yükü kaldıracak bir performans sergileyebildi. Al-ver yaparken bile çuvallayan bir ikili vardı sahada. Kerem, son haftalarda hiç olmadığı kadar top kaybetti.Takım erken gollerin de etkisiyle, çaresiz, amaçsız bir hüviyete bürünmüştü. Giden gelemiyor, gelmeye çalışan ağır