Saat erken olunca milli maçı gazetedeki arkadaşlarla izledik... Magazin müdürümüz Barış Kocaoğlu, "Bunlar bizi yener, Tsubasa'nın takımı bunlar" diyerek lafı ortaya bırakıp gitti! Yaşı yetenler bilir Japon çizgi filmindeki bir futbol yıldızının ismiydi Tsubasa... Çakı gibi bir takımı vardı, sıkışınca da sorumluluğu alır maçı kurtarırdı!

Dün Japonlar hazırlık maçı olmasına rağmen Tsubasa'nın takımı gibi çıktı karşımıza. Üstelik Almanlar'a 123 yıllık milli takım tarihinde ilk kez hoca kovdurtan kadrodan 10 değişiklikle. Gerçi Kuntz da saç baş yolduran Ermenistan maçından 9 oyuncuyu kenara çekmiş, sahaya yepyeni bir kadro sürmüştü.

Ama ortada yine ne mücadele, ne taktik ne de oyun vardı... Japonlar ilk yarı sahanın basılmadık noktasını bırakmadı, sürekli pres halindeydiler ve sahayı dikine çok hızlı geçtiler. Yani Benfica'ya 30 milyon Euro'ya giden Orkun Kökçü, Dortmund'lu Salih Özcan ve Salih Uçan'dan oluşan orta saha yol geçen hanına döndü. Üstelik sol bekin orta sahada basit top kaybedince, kalecin üzerine gelen topu rakibe asistleyince 3-0'lık skor kaçınılmaz oldu.

Japonlar efendi insanlar, 3-0'dan sonra frene bastılar... Bir grup maçı olsaydı ya da skor ihtiyaçları olsaydı, olacakları yazmaya dilim varmıyor! Neyse ki ilk yarının sonunda Ozan Kabak oluşan karambolü iyi değerlendirip, tabelayı değiştirdi.

İkinci yarı Kuntz, Hakan Çalhanoğlu, Cengiz Ünder, İsmail Yüksek, Merih Demiral ve Altay Bayındır'ı oyuna alarak dengeyi kurma yönünde ilk hamlesini yaptı. Nispeten de başarılı oldu. Milliler daha fazla topu ayağında tutmaya, rakip sahada gözükmeye başladı. Genç golcü Bertuğ'un ikinci maçında attığı ikinci gol maçla ilgili umutları artırırken, Japonlar'ın iki topu direkten döndü, ardından rakibini 80 metre kovalayan İsmail Yüksek faul yapmayı ceza sahası içinde hatırlayınca maçın skoru da netleşti.