Kıran kırana Bravo!

Şampiyonu ve düşenleri belirlenmiş ligde, çoğu oyuncuda rehavet başlamışken, Dolmabahçe'de "kıran kırana" bir derbi izledik. Fenerbahçe, ikinci sırayı güvence altına almak için İsmail Kartal'ın muhteşem 7 galibiyetli serisine bir halka daha eklemek istiyor, Beşiktaş da zayıf da olsa beşinci sıra ve Avrupa olasılığına tutunmaya çalışıyordu. Sert ve gergin bir oyun sergilediler... Maçın bitiminde faullere baktım: 22-13 Toplam 35 faul. İyi savaştılar anlayacağınız. Arda Kardeşler'in ilk derbisiydi, iki kez penaltı noktasını gösterdi. İkisi de Beşiktaş lehine. Batshuayi de tıpkı Trabzonlu Bakasetas gibi kişisel "kaçırma" serisini sürdürdü. Yalnız Belçikalı bu defa direğe nişanladı. Her neyse Bol bol sarı karta tanık olduk. Bazı oyuncuların saha içinde "buranın dayısı benim" dercesine genç rakiplerinin ensesinden sıkıca tutarak racon kesme ya da nasihat hallerine de tanık olduk. Yine de gerginliğin kavgaya ve kırmızı karta dönüşmemesi her iki takım için şanstı. Beşiktaş, savunmasındaki iki stoperin (Vida - Montero), sağ kanatta cezalı Rosier'in yokluğuna rağmen Valerien İsmael'in 3-4-1-2'siyle, kurguyu değiştirmeden mücadele etti. İyi oynadılar. Novak'ın golüyle geri düşmelerine rağmen dağılmadılar. Hele iki penaltı kazanarak (birini kaçırmalarına rağmen) moral üstünlüğü de sürdürdüler. Sağ kanatta oynayan Kenan Karaman, beklenenin üzerinde sağlam ve verimli bir oyun sergiledi, penaltı alarak Ghezzal'ın golüyle skora katkıda bulundu. Umut Meraş, Josef, genç Emirhan ve Rıdvan da maçı iyi taşıdılar. Fransız hoca, maç içinde 5 oyuncuyu değiştirerek takımının çözülmesini engelledi. Bu anlamda