Arda savaşa da hazır olmalı!

Dramatik bir maç izledik Ev sahibi takıma bakacak olursak kağıt üzerinde hala "Şampiyon Adayı" statüsünde bir Fenerbahçe var. O statü, minimum şansla maksimum sürprizleri kovalıyor Dünkü oyun en azından bu sinyali veriyor. Konuk Trabzonspor tam da deneyler sürerken laboratuvara girmiş acemi bir kimyacının elinde gibi Savunmayı beşli kuruyor Bjelica... Sağ ayaklı Larsen sol bekte. Eren Elmalı stoper Sol önde hayat duruyor tabii. Bir de onca hücum güzellikleri vaat eden Edin Visca'nın savunma esaslı (!) bir görevlendirme ile geriye çekilmesi var ki akıl alacak iş değil. Kimyası bozuluyor doğal olarak Trabzonspor'un. Dahası, hiç de beklenmeyen laboratuvar kazalarıyla üç gollük patlamalara tanık oluyoruz. Jorge Jesus'un en kritik maçıydı bence. Dünya Kupası arasından sonra takımın beklenmeyen puan kayıpları, kadro istikrarsızlığı yaratan ve anlaşılamayan oyuncu tercihleri nedeniyle taraftardan saygı gören, ancak eskisi gibi umut veremeyen Portekizli hoca, Galatasaray ve Beşiktaş derbilerindeki iç saha kayıplarından sonra Trabzonspor'a karşı "kredisiz" bir alış verişe çıkmıştı. Neyse ki üç golle yakaladığı üstünlük ona yeni bir kredi sağladı. Trabzonspor yanlış ve anlaşılmaz takım kurgusuyla en önemli gol umudu olan Umut Bozok'u devre dışı bırakmıştı adeta Top alamıyor, gelişen ataklarda pozisyonun içinde yer alamıyordu Umut. Yine de bir penaltı kazandı Trabzonspor. İlk yarıda oynatılmayıp neden sonra sahaya sürülen Trezeguet golünü atıverdi. Abdülkadir Ömür, Hamsik, Visca gibi takımın klas ayakları, Bjelica'nın karmaşık oyun kurgusu yüzünden işe yaramaz elemanlara dönüşmüşlerdi. Siopis'in de bu hengamede şaşkınlıktan oynayamadığını düşündük. Maçın dramatik yanı, Fenerbahçe'de İrfan Can Kahveci'nin, Trabzonspor'da da Bakasetas'ın cezaları nedeniyle oynayamaması oldu. Bu iki lider karakter sahada olsaydı, daha güzel bir maç izleyebilirdik.