Altılı Masa'nın yeni anayasa taslağı Türkiye'yi dalgalandırdı, insanları meraklandırdı. Şunun altını çizelim: Altılı Masa'da her bir parti, bütün Türkiye'nin partisidir; bölgelerin, etnisitelerin değil. Türkiye bir bütündür, adı üstünde "Türkler" yaşar. Burada "Türk" derken ne ırktan ne etnisiteden bahsediyoruz. İçinde, hangi etnisite varsa, hepsinin tek adı var; o da "Türk". Herkes çıkıp etnisitesiyle iftihar edebilir, biz de ilim ve kültür çerçevesinde desteği veririz ama bu iftihar ediş mevzidir; "bütün" değildir... Etnisite "bütün"ün içinde yoğrulmuştur. Selçuklular da Osmanlılar da çok geniş sahada hüküm sürmüşler ve hüküm sürdükleri bütün saha, içinde hangi etnisite olursa olsun, "Türklerin yurdu" olarak anılmışlardır. Ak Parti iktidarı başlangıçta Türkiye'yi "mozaik" görmek istedi. "Türk"ü silmeye kalktı. R. T. Erdoğan, başta, İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Âkif örneğini sık verdi, "O Arnavut" dedi, sonra sözü "Türk"e değil "Türkiye"ye getirdi. R. T. Erdoğan, AK Parti Gençlik Kolları'nın düzenlediği "Vefatının 74. Yılında Mehmet Akif Ersoy'u Anma Programı"nda farklı vurgularla birliğe işaret etmek istedi ama... "Ama"ya sonra geleceğim, o sözlerini verelim: "Türküz, Kürdüz, Lazız, Çerkeziz, Abazayız, Gürcüyüz ne fark eder Bizi Allah yarattı, yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz biz. Kimseye 'sen niye Türksün' diyemeyiz, 'sen niye Kürtsün, sen niye Gürcüsün, Abazasın, Arnavutsun' diyemeyiz. İşte Akif... Türk değil, Arnavut ama Âkif'in İstiklal Marşıyla, onun o millî marşıyla bu millet ayağa kalktı, bu millet Kurtuluş destanını yazdı. Kimse bizim aramıza nifak tohumları ekmesin. Her zaman söylüyorum; biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğinde biriz beraberiz ama altta kimlikler var; zaten zenginlik o. Bizim medeniyetimizde kesrette vahdet vardır." Tekrar edelim... Ne diyor Beyefendi: "biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğinde biriz beraberiz ama altta kimlikler var; zaten zenginlik o. Bizim medeniyetimizde kesrette vahdet vardır." Bir: "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı" diye bir kimlik olabilir mi İki: "Bizim medeniyetimizde kesrette vahdet vardır." sözünde "vahdet"in (birliğin) adı ne O da "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı" mı Mehmet Âkif, İstiklal Marşı'nı "Türk" için yazmıştır. "Türk"ün içine, Türkiye sahasında yaşayan herkes girer. Âkif özelde "Arnavut'um", "bütün" içinde ise "Türk eriyiz, silsilemiz kahraman..." demiştir. "Türk Adını Silme Planı" kitabımızı Türk'ü silmeye kalkmaları üzerine yazdık. M. Akif de ayrıntılı ele alınmıştır. Bir çalışmayı daha hatırlatacağım: Prof. Dr. İsmail Yakıt'ın "Mehmet Akif Ersoy'da Türk Kimliği". Makaleyi Millî Düşünce Merkezi'nin sitesine girip okuyabilirsiniz. Altılı Masa'dan başladık, "Türk" meselesine girdik. Altılı Masa'nın anayasa taslağında, mevcut Anayasa'da yer alan ana noktalara dokunulmuyor. Meselâ; 66. Made'ye. Meselâ 14. ve 24. maddelere. Dokunulmayan maddeler dışında dokunulan maddelerde "Türk"ün yeri nedir, diye baktım, değişikliklerde "Türk" korunmuş: "Türk vatandaşı" (62. madde), "Türk diasporası" (201), "Türk uyruğu" (69), "Türk" (69, 76, 90, 104). R. T. Erdoğan iki ana tecrübe geçirmiştir: Türk'ü silmek istemiş, sonra içine sinmese bile "Türk'süz" olamayacağını görmüştür. Dilinden düşürmediği "Âkif-Arnavut" örneğini nice zamandır vermiyor. Bir diğer mesele... HDPPKK'nın önünü, "çözüm" dedi, alabildiğine açtı. Neticeyi biliyorsunuz. Başa dönmek mecburiyetinde kaldı. Büyük savaş veriliyor. Bu iki tecrübe Altılı Masa'ya ders olmalı, hiçbir surette, "Türk" üzerinde oynanmamalı, etnisiteyi "bütün"den