Kara harekâtı ve Esat'la görüşme

Kamuoyu, uzun bir süredir Taksim'deki terör saldırısının ardından kara harekâtını beklerken, diğer taraftan Esat'la görüşme olup olamayacağını da merak etmektedir. Kara harekâtı Her an yapılacağı açıklanan kara harekâtı bugüne kadar gerçekleşmemiştir. Adı açıklanmayan bir Türk yetkili tarafından, Katar merkezli Al Jazeera kanalına verilen demeçte "Münbiç, Tel Rıfat ve Ayn El Arab'tan YPGSDG'li teröristlerin çıkartılması için ABD ve Rusya'ya süre verildiği, bu ülkelerden de bazı karşı teklifler geldiği" şeklinde bir ifade olduğu haberi alınmıştır. Anlaşılan bunun sonucu beklenmektedir. Her iki ülke de Türkiye'nin güvenlik kaygılarını anlayışla karşıladıklarını söylese de, Türkiye'nin Suriye üzerinde daha fazla inisiyatif almasını sağlayacak eylemlere, kendi çıkarlarıyla örtüşmediği için soğuk bakmaktadır. ABD'nin, operasyona karşı olma gerekçesi olarak, ısrarla IŞİD'le mücadeleye engel olacağını öne sürmesi kabul edilemez. IŞİD (DEAŞ)'la mücadeleyi bugüne kadar en etkili yapan ve yapmaya devam eden ülkenin Türkiye olduğunu görmezden gelmek, tamamen hedef saptırmadır. ABD, müttefik dedikleri PKKPYD'nin, kendi siyasi amaçları olan, bölgede bir terör devleti kurmasına hizmet ettiğini kendisi de bilmektedir. Bu aldatmacaya inanılması beklenemez. Rusya, mevcut şatlar gereği iyi olan ilişkilerimizden dolayı daha esnek olmakla birlikte, yine de güven vermemektedir. Mısır'ın, Türkiye'nin operasyonlarının ülkelerin egemenliğine aykırı olduğunu ifade etmesi de yadırganmıştır. Ona, binlerce km. uzaktan gelip, Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden terör örgütlerini destekleyen ülkeleri nasıl izah edeceğini sormak gerekir. Halen bölgedeki terör unsurlarıyla mücadele, karadan ve SİHA'larla, misliyle karşılık vermek suretiyle düşük yoğunluklu olarak devam etmekte, özel kuvvetler ve MİT tarafından da nokta operasyonlarıyla aralıksız sürdürülmektedir. Esat'la görüşme İlişkilerimizin bozuk olduğu ülkelere diyalog girişimlerinde bulunulmaktadır. BAE, S.Arabistan ve İsrail'le mesafe alınmıştır. Mısır'la diyalog için de bir adım atılmıştır. Şimdi de Suriye'yle de üst düzeyde diyalog kurulması için, medya yoluyla çağrılar yapılmaktadır. Fakat Suriye'deki durum diğer ülkelere benzememekte, bu ülkede iç çatışmalar, radikal örgütlerin güç mücadelesi, terör örgütlerinin ülkemiz aleyhindeki faaliyetleri devam etmektedir. Küresel ve bölgesel güçler, bu örgütleri kullanarak vekâlet savaşlarıyla kendi çıkarları peşindedir. Ancak diyaloğun kurulmasında çok önemli ortak bir çıkar vardır. O da ABD himayesindeki PKKPYD'nin Türkiye'nin güvenliğine ve bekasına, Suriye'nin de siyasi birlik içinde toprak bütünlüğüne tehdit olduğudur. Bu ortak hedefe karşı birlikte mücadele, ilişkilerin