Beklenen operasyon

Taksim'deki terör saldırısını müteakip PKKYPG yuvalarına hava harekâtları düzenlenmiş, tespit edilen hedefler etkisiz hale getirilmiştir. Takiben terör örgütünün sınır bölgelerimizdeki askerî üs ve sivil yerleşim yerlerine saldırıları, askerlerimizin ve vatandaşlarımızın şehit olmalarına ve yaralanmalarına sebep olmuştur. Saldırılara, her türlü vasıtayla misliyle karşılık verilmektedir. PKKYPG'ye kara harekâtı da yapılacağı ifade edilmiş, hatta nerelere yapılacağı da açıklanmıştır. Operasyonlar caza mı İhtiyaç mı Terör yuvalarına misliyle verilen karşılıkların ve yapılacak kara harekâtının, bu örgütleri sindirmeye, bir daha böyle bir eyleme tevessül etmelerini önlemeye ve onları cezalandırmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bu eylemlerin, kamuoyunu tatmin etmeyi ve rahatlatmayı hedeflediği de söylenebilir. Diğer taraftan bu harekâtlar; terör örgütlerini destekleyenhimaye eden ülkelere de, Türkiye'nin, güvenliğini tehdit eden her türlü unsura karşı meşru müdafaa hakkını kullanabileceğini gösteren mesaj mahiyetindedir. Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde yekpare bir terör koridoru oluşturulmasını önlemek amacıyla yaptığı operasyonlarla üç bölgeyi kontrol altına almıştır. Ancak bu bölgelerin dışında kalan terör odakları tehdit olmaya devam etmektedir. Sınır boyunca güvenli bir bölge için gerekli planlamalar yapılmıştır. Uygun bir zaman ve politik zeminde gerçekleştirilebilmesi için gerekli siyasi, diplomatik ve istihbarat çalışmaları sürdürülmektedir. Bu durumda, yapılan ve yapılacak operasyonların, güvenlik ihtiyacına da yönelik olduğu açıktır. Kara harekâtı için ortam uygun mu Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları, Rusya'nın etkin olduğu bölgelerde yapılmıştır. Rusya, açıktan olmasa da bu operasyonlara rıza göstermiştir. Barış Pınarı operasyonu ise, ABD'nin kontrol ettiği bölgede kısa süre önceden bilgilendirmeyle gerçekleştirilmiş, bölgenin önemli bir bölümü kontrol altına alınmış, ancak planlanan genişlikteki sahaya ulaşılmadan, görüşmeler sonucunda harekâta ara verilmiştir. Görüşmelerde, hem ABD, hem de Rusya, Türkiye'ye yönelik bir tehdit olmayacağı, PKKPYD'nin bölgeden çekileceği, tahkimatlarının kullanılmaz duruma getirileceği, ağır silahlarının da toplanacağı güvencesi vermiştir. Ancak verilen sözler tutulmamış, güvenlik tehdidi devam etmiş, aksine PKKPYD daha fazla desteklenmiş, yaşananlar Türkiye'nin haklılığını tartışmasız hale getirmiştir. Türkiye'nin operasyonu için, Rusya-Ukrayna savaşındaki ve NATO'daki hassas tutumu, genel ve bölgedeki siyasi ortam ve mevcut gelişmelerden dolayı şartlar uygun görülmektedir. ABD varlığını zora sokacağı için Rusya, Rusya'nın kontrol ettiği bölgede cereyan edeceği için de ABD tarafından güçlü bir itiraz gelmeyeceği anlaşılmaktadır. Açıklamaların içerik ve tonları da bunu teyit etmektedir. Hatta ABD askerlerinin Erbil'e tahliye edildiğine ilişkin bilgiler de mevcuttur. Ancak