Cumhuriyet'in gündemi

Ülkenin ekonomik olarak sonbahar yaprağı gibi oradan oraya savrulduğu günlerde Cumhuriyet, "Sığınmacılar sınırı aştı" başlığı ile okurunun karşısına çıktı. İddialı bir haberdi. Çoklukla doğu sınırından kontrolsüz olarak ülkeye giren kayıt dışı sığınmacıların, başta İstanbul olmak üzere İzmir, Antalya, Mersin ve Gaziantep'te kurmak istedikleri çağa uymayan yaşam biçiminin yarattığı yıkımı gündeme taşıdı muhabirlerimiz. Kimi kot pantolon, ceket kimi yalınayak geliyordu Türkiye'ye kimi de sırt çantasına sıkıştırdığı 40-50 bin dolarla. Kimi tek sözcük Türkçe konuşamadan kimlik kartı alıyordu, kimi sahte belgelerle çalışma izni. Merkez medya bir türlü görmemişti tehlikenin boyutunu. Ta ki iktidarın öteki ortağı MHP'nin lideri Devlet Bahçeli çıkıp "Düzensiz göç istiladır" diyene dek! Cumhuriyet'in ocak ayında yayımladığı "Demografik değişim" yazı dizisiyle gündeme getirip geçen hafta da manşetine taşıdığı sığınmacı krizi, tüm Türkiye'nin gündemi oldu. Öyle ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil, AKP'li birçok bakan ve milletvekili, kontrolsüz girişlerin ve giderek artan sığınmacı sayısının Türkiye'yi hem kamu düzeni hem de ekonomik olarak uçurumun kenarına getirdiğini söyledi. Muhalefet zaten bu konudan rahatsızdı. Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ümit Özdağ, konuyu sürekli sıcak tuttu ancak en can alıcı açıklamayı CHP'nin 26. dönem milletvekili Haluk Pekşen yaptı. Düzensiz sığınmacıların ülkeyi Kuzey Afrika ülkelerinde olduğu gibi iç karışıklığa götürebileceğine dikkat çekmişti Pekşen. Yazarımız Mustafa Balbaykonunun, "akçeli" tarafını kaleme aldı, Türkiye ile AB arasındaki gizli sığınmacı pazarlığını anımsattı. Görüldüğü üzere konu derin, konu hassas. Umarız ki Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumsal belleği, sığınmacı konusunu günlük siyasi manevralarla "Dolar-Avro" pazarlıklarına bırakmaz! ANKETLERİN DİLİ Kabul edelim etmeyelim, Türkiye seçime gidiyor. En kötü olasılıkla 14 ay sonra kurulacak sandıklar. Ki bu ekonomik karışıklıkta elinde tek atımlık barutu kalan AKP, piyasaya sıcak para basmaya başladığı günlerin ertesinde de örneğin 2022'nin 6 Kasımı'nda, "Madem seçim istiyorsunuz" diyerek rest çekebilir Millet İttifakı'yla diğer muhalefet partilerine. Peki, böyle bir olasılık gerçekleşirse Türkiye'de iktidar değişir mi İşte bu can alıcı soruya, Cumhuriyet, AKP kulislerindeki sohbetlerle ve anketlerle yanıt aradı geçen hafta boyunca. Örneğin Selda Güneysu'nun, "Sofradaki yangın AKP'yi götürür" manşeti, iktidar partisi içindeki rahatsızlığı su yüzüne çıkarıyordu. Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın "Enflasyon yüzde 60'ları aşmışsa milleti hitabetle coşturamazsınız" sözü, AKP'deki çözülmenin işaret fişeğiydi.