İyi günde kötü günde varlıkta ve yoklukta "evet" demiştiniz!

"Feridun Ağabey, kocamın son birkaç yıldır eve bir katkısı yok. Çocuklara beş kuruşluk bir faydası yok Çalışıyorum evin kirasını bile ben ödüyorum. Çocukların ceplerine harçlığı ben veriyorum. Geçen kızımın okuluna bin lira para lazım olmuş. 'Sen kardeşinden istesen ben sonra öderim' dedi. Sağ olsun kardeşim hiç ikiletmeden verdi. Ama üç ay oldu parasını ödeyemiyoruz. Kardeşimin yüzüne bakamaz oldum. Çocuklar bile 'anne bize babalık yaptığı yok. Ne bu adamın kahrını çekiyorsun' diyor. Ama yıllar öncesinden böyle değildi diye sabrediyorum. Ne yapayım" diyen "Dertli anne" rumuzlu okuyucumuz, kesinlikle doğru düşünüyorsunuz. Anlattığınıza göre eşinizin bir işi yok ve önceden işi var iken böyle değilmiş. O hâlde çocuklarınıza cevap veremediğiniz için çaresizlik yaşamanıza gerek yok. Onlara açık yüreklilikle babalarının da bu hâlden memnun olmadığını elbette onun da bir iş bulmak için çaba sarf ettiğini anlatmalısınız. Bak parayı bile sonra öderim diyerek istetmiş. Belki 'öğrenilmiş çaresizlik' yaşamaktadır nereden biliyorsunuz Ama her şeye rağmen dışarıdan ilgisiz gibi vurdumduymaz gibi görünen nice bu durumdaki babanın, içten içe ne üzüntüler yaşadığını ne acılar çektiğini ve bir çözüm bulmak için nasıl arzulu olduklarını bilemezsiniz. Evlenirken "iyi günde kötü günde, varlıkta ve yoklukta evet" diyerek çıkılan bu evlilikte yuvanızı ayakta tutmaya çalışıyorsunuz. Sizi tebrik ediyoruz. Çocuklarınızın hangi duyguyla olursa olsun sözleri sizi bu anlamda olumsuz etkilemesin. Aksine siz çocuklarınızı babalarına moral olarak destek vermelerine yönlendirin. Ona yine eski iyi günlerindeki gibi saygılı olmalarını sağlamaya çalışın. Göreceksiniz o zaman daha bir gayrete gelecektir Belki iş görüşmelerinde daha bir başarı sağlayacaktır En kısa zamanda yeniden huzurlu mutlu ve neşeli günlerine kavuşmanız dileğiyle F.A. Niye illa da yabancı ürün Türkiye giyim eşyası üretiminde dünyada söz sahibi ülkelerden biridir. Lakin popüler, tanınmış, ünlü, zengin, gösteriş meraklısı insanların çoğunda timsah logolu Fransız malı ürünler görünce Allah ıslah etsin diyorum. Türk malı yazlık gömlekler şu anda 50-150 TL arasında fiyatla satılıyor. Timsahlı giysiler ise en az 1000 TL'den başlamakta. Dolar sürekli olarak paramıza göre değer kazanıyor. Bunun sebeplerinden biri de illa yabancı ürün alan halktır. Bunu görelim artık!.. Hisse: Türkiye menkul kıymetler borsasında 480 şirketin hisse senedi alınıp satılmakta. Bunların sadece 50 kadarını makul buluyorum. Bu 50 şirket son 36 yılda ortaklarına düzenli kâr payı ödediler, enflasyonun üzerinde getiri sağladılar. Elindeki parayı altına, dövize, betona gömenlerin hayat pahalılığından yakınmaya hakkı yoktur. Ülkenin parasının değerini düşürenler sistemi eleştiremez. "Faiz haram" deyip altın ve döviz alanlar ülkenin üretim gücünün azalmasına sebep oluyorlar. Pazar: Yaklaşık 10 yıldır pazar yerindeki 20-30 yıllık meyve-sebze satıcılarından hiçbir ürün almıyorum. Sadece köylülerin