Denklik sorunu için çözüm bekliyorsunuz ama...

Hüseyin Salih Gedikli ve Osman Gedikli isimli değerli okuyucularımız. Denklikle ilgili yaşadığınız soruna çözüm arıyorsunuz. Ancak kendi özel durumunuz hakkında yazmak yerine bir dernek üzerinden bu konudaki mağdurlar adına yapılan açıklamayı göndermişsiniz.

Keşke kendi özel durumunuzu yazıp gönderseydiniz hangi ülkeden hangi okuldan hangi bölümden ne zaman mezun olduğunuzu ne zaman müracaatta bulunduğunuzu ne sonuç aldığınızı belirtseydiniz. Takdiri size bırakıyor konuyla ilgili genel maksadınızı anlatabilecek bir iki cümleyle yazınızı özetliyoruz:

"Ağabey biz diploma denklik mağdurlarıyız. 2023 yılı itibarıyla, 104 bine yakın diploma denklik mağduru var. Devletimizin de taraf olduğu Lizbon Sözleşmesi'ne göre, yurt dışındaki birçok ülkeye YÖK'ten alınan tanınırlık yazılarına istinaden okumaya giden öğrencileriz. Okullarımızı bitirip geri döndüğümüzde bir türlü YÖK'ten denklik alamıyoruz. YÖK'ün çıkarmış oldukları yönetmelikler ile mağdur olmaktayız. Eğitim aldığımız ülkelerde çalışabiliyoruz ama biz kendi ülkemizde çalışmak istiyoruz. Bu konuda yetkililerimizden bizi bu mağduriyetten kurtarmasını ve denkliğimizin verilmesini arz ediyoruz."

Hüseyin Salih Gedikli-Osman Gedikli Çobanlara ve çiftçilere görev verilmeli Feridun Ağabey merhaba... Kırsal mahallelerde son derece artan, tabiata coğrafyaya ve çevreye zararlı atıkların toplanması ve fidan dikimi konularında çobanlara, çiftçilere görev verilmesini ve bunların teşvik edilmesini bir vatandaş olarak istiyorum. Saygı ve hürmetlerimi sunarım. Mehmet B. GündüzKaresi-Balıkesir Bütün araçları, kendine engel gören sürücü mantığı Feridun Ağabey geçen gün trafik kurallarıyla ilgili yazı gönderen bir okuyucumuza teşekkür ederek ben de bir önerimi değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyorum... Biz şoförler veya sürücüler olarak trafiğe çıktığımızda bizden başkası olduğunu unutuyor başka araçlardaki sürücüleri ve araçlarını bize yolumuza engel olarak görüyoruz. Sanki biz araç kullanırken diğer herkes bize yol verse, hiç kimse önümüze çıkmasa biz kimseye yol vermesek ve hedefimize bir an önce gitsek. Bu nobran duygu nereden gelip giriyor beynimize bilemiyorum. Ama inanın her bir sürücü kafa kafaya gelse bile inatçı keçiler gibi birbirine yol vermeyi değil aklının ucundan geçirmek affedersiniz neredeyse onur haysiyet meselesi yapıyor. Bir kavşakta karşılaşan ve birbirine yol vermeyen birkaç şoför sebebiyle kilit olan trafikte herkes dakikalarca kendi çalıp kendi dinlediği korna zırıltıları altında sinir stres içinde bekliyor...Hani uzun saplı kaşıklarla yemek yeme hikâyesi vardır. Kimse bu kaşıklarla kendi ağzına yemek götüremez. Ama karşısındakine o kaşık ile çok rahat çorba içirebilir. O karşısındaki de kendisine içirir. Böylece herkes birbirine çorba ikram ederse herkes çorba içebilmiş olur... Trafikte de öyle olmayı ne zaman öğreneceğiz. Biz birbirimize "bir sen geç bir ben geçeyim" diyerek sıra vermeyi ve inatçı sürücü olmamayı bir öğrenebilsek hem stres katsayımız azalır hem trafik problemimiz azalır hem çevreye verdiğimiz ses kirliliğimiz azalır... Saygılarımla...