Kuntz gitti Montella geldi. Eleştirdiğimiz oyuncular Hırvatistan gibi zorlu bir rakip karşısında kendilerine hayran bırakan bir futbol ortaya koydu. Montella'nın elinde sihirli bir değnek olmadığına göre saha içerisinde olumlu yönde yükselişe geçen bu enerjinin bir sebebi olmalı.

Kuntz gibi yetiştirici bir teknik adama yarışmacı bir rol biçilmesi başlı başına bir hataydı. Kuntz genç takımların gelişim direktörü olsa faydalı olabilirdi ancak A Takım kendisine bir beden büyüktü. Montella ise yarışmacı bir isim. Bunu çalışma sistemi, saha içi ve saha dışı iletişim stratejileri ile ortaya koydu. Milli takımın bir oyun karakteri olduğu gerçeğini gelir gelmez bizlere gösterdi. Futbolun iki yönlü oynama yetisine sahip orta sahalarla oynandığı gerçeğini İsmail Yüksek ve Salih Özcan merkezli sistemi ile ortaya koydu. Kuntz'un topsuz oyunda etkisiz ve isteksiz olan Orkun ve Hakan ile oynama inadı hem bizleri üzdü hem de Alman teknik adamın başını yedi.

Montella'nın dikkat etmesi gereken en önemli iki unsur ise saha dışında sürekli bir kulis içerisinde olan Hamit Altıntop ve Hakan Çalhanoğlu. Altıntop, sürekli Türk teknik direktörleri eleştirip, ülkemiz sınırları içinde gençleri görmezden gelerek oyuncu havuzunu gurbetçi ağırlıklı bir düzen içerisine sokma derdinde. İlk 11'i oluştururken de mutlaka görüşlerini uygulatmak istiyor. Sahada İtalya'daki performansının çok altında bir performans sergileyen Hakan ise TFF yönetimi ve siyasi isimlerle sürekli temasta.