İçimizdeki Norveçliler!

Haftalardır hocası olmayan, sahadaki futbolcularının suratından mutsuzluk akan Fenerbahçe'den en fazla bu kadar olur. Fenerbahçe gibi bir kulüp bu kadar sahipsiz bırakılıyorsa, zaten bir şeylerden vazgeçilmiş demektir.Bu vazgeçiş ekran başındaki bizlere bile yansıyorsa, bu psikoloji içinde ne Zeki Murat Göle'yi, ne de futbolcuları suçlamak adil değil. Bu başarısızlıkta elbette herkesin bir parça payı var ama aslan payı 6 ayda bir hoca değiştiren, her sene kadroyu komple yenileyen ve bir türlü istikrar sağlayamayan yönetimde.Başkan Ali Koç, kulübün başkanı olduğu günden beri şüphesiz birçok fedakarlık yaptı ama bir lideri başarıya götüren en önemli etkenlerden biri yanındaki kurmaylarıdır. Başkan ne saha içinde, ne yedek kulübesinde, ne de yönetimde eli ayağı olacağı isimleri doğru seçemedi. Olmaya en uygun isimleri de ya birer birer tasfiye etti, ya da kulüpten uzaklaştırdı. Ali Koç rekor oyla başkan seçildi ama bir türlü kulübün lideri olamadı. Çünkü başkan olabilmek için gerekli sayıda oy almak yetiyor. Ama lider olabilmek için daha fazla meziyet gerekiyor.UMUTTU, MUTSUZLUK OLDUHayalsiz, hedefsiz, dipsiz kuyularda karanlıkta kalmış her günü mutsuzlukla geçen bir Fenerbahçe. Ali Koç'tan önceki son yıllarda da başarısızlıklar vardı. Ama umudunu tamamen kaybetmiş bir Fenerbahçe'ye ilk kez rastlıyorum. Üstelik bu durumun, milyonlarca taraftarın büyük umutlar besleyerek başkanlık koltuğuna