Yalan nedir Ne için söylenir

Yeni Şafak Ali Saydam - Yalan nedir Ne için söylenir2023 seçimlerine kalan süre kısaldıkça, siyasi iletişimde 'strateji' ve 'taktik uygulamalar'ın önemi de gittikçe artırıyor.Pek konuşulmak istenmeyen, ancak partilerin üst yönetimlerince mutlaka yeniden üretilmesi ve çözümlenmesi gereken kavramların başında 'yalan' meselesi geliyorPeki, yalan nedir Neden söylenirBilindiği gibi çeşitli renkleri, başka bir deyişle kabul edilebilir olanı bulunur Beyaz gibi, pembe gibiÜzerine söylenmiş pek çok özdeyiş de hafızalardadır: "Gerçeğin yarısı, 'tam yalan' demektir!" (Half truth is whole lie!)Anne-baba yalan söyler mi Evet söyler Hele çocuğun iyiliği içinse söylemelidir dePeki devlet yalan söyler mi Evet söyler Çünkü, devletin ahlakı olmaz!.. Devletin adabı (etik kodları) olur Ahlak, insanlar içindir Devletin yasaları, görev ve sorumlulukları vardır Zelenski'nin, Putin'in açıklamalarına bakarsanız, ne demek istediğimiz hemen anlaşılırBu durum siyasi partiler için de geçerlidir. O nedenle CHP'nin sürekli gündeme getirmeye çalıştığı "Siyasi Ahlak Kanunu" da "Siyasi Ahlak Dairesi" de yersiz ve anlamsız olmalarının ötesinde, aslında önerilemez kavram ve uygulamalardır Bu nedenle de yanlıştır Asıl tartışılması gereken ve tartışılabilecek olan ise siyasi etik ya da adaptırŞimdi soralım: Siyasette her türden yalan mubah mıdırTabii ki değildir Rakibi haksız yere rencide edecek, küçük düşürecek, iftira algısı yaratacak, hedef kitle nezdinde 'bumerang etkisi' ile geri dönüp sahibini yok edecek türden ifadelerin, faydadan çok zarar sağladığı kesindir.Zaten bu saydıklarımızdır bir kişiyi yalancı yapacak olan Aksi durumda kişi iddiasını ispatlamış ve konu da yalan mı değil mi tartışmasından azade olmuş demektir Yani, doğruluğu sorgulanamaz ki yalan denilebilsinÖte yandan hakaret, küfür gibi bireysel ahlak sınırlarını zorlayan davranış biçimlerinin yalanla uzaktan ya da yakından ilgisi yoktur.Ayrıca kurumsal yapılar düzeyinde yalan söyleme bilgi ve beceri ister Adabı çerçevesinde yalan söylemeyi kastediyoruz elbetteKafaları yeterince karıştırdıysak, netleştirmenin de vaktidir. Şöyle özetleyelim; iknanın iki parametresi vardır: Vaat ve güvenHer vaat bir miktar yalan içerir Çok ister, çok hazırlanırsınız ama başarıp başaramayacağınız her zaman bir bilinmezdir Buna rağmen vaatsiz de olmaz!Öte yandan güveni tesis etmekse yalanla mümkün olmaz İşte onun için adap, toplumsal ve bireysel değerler bütününden nasiplenmiş olmak gerekirSeçmen ise bunları bizim gibi didiklemez Uzun tahliller yapmaz Ama hissiyatıyla geldiği, durduğu nokta tam da budurGözümüze takılanlar- Kaspersky "Digital Ödemeler Anketi"ne göre, Orta Doğu bölgesinde yaşayan katılımcıların 52'si çevrim içi bankacılık veya mobil cüzdan hizmetlerini kullanırken kimlik avı dolandırıcılığıyla, 49'unun kişisel olarak taklit edilmiş web siteleriyle, 48'i ise sosyal mühendislik kullanılarak yapılan dolandırıcılıklarla (kısa mesajlar veya aramalar yoluyla) karşılaşmışlar. Kaspersky yöneticileri çevrim içi alışverişi daha güvenli kılacak bazı yöntemler önermişler: Yalnızca resmi çevrim içi pazarlardan alışveriş yapmak ve web adreslerine dikkat etmek, halka açık Wi-Fi ağlarını kullanmaktan kaçmak, minimum miktarda limiti olan sanal kart kullanımı, karmaşık ve her web sitesi için farklı şifreler oluşturma bunlardan bazıları