PROF. DR REHAT FAİKOĞLU RUMELİLERİ YAZMIŞ; "THE ESİNTİLER"

-Trakyalı olmaktan gurur duyuyorum. -Trakya insanı mülayimdir, esprilidir, küfürbazdır, naiftir. -Trakya insanının lügatınde hayır yoktur. -Bilmese de her şeyi bilir, -Okuma yazması olmasa bile MARS gezegenindeki dağları anlatır. -Abe Ahmet, MARS'ı nereden bilirsin diye sorarsanız; "Çanakkale gazisi dedem anlatırdı" diyiverir. Her şeyin en iyisini Trakyalı bilir. Adı olmayan yaylasında 1000 tane koyunu(!) vardır! O kadar bilgilidir ki(!),Obama bile bazen ondan fikir sorar. Özetle dostlar kadım dost Prof. Dr Rehat Faikoğlu memleketini Benim de memleketim olan, Selanik'i, Balkan soydaşlarımızın hayatını yazmış. Yaşayışlarını, zevklerini, zorluklarını, güzelliklerini, Özelliklerini çok güzel bir dille adeta belgeselleştirmiş. X Hastalık ve şifalarla ilgili bir iki tanesini dillendirelim; -Boğmaca olunca eşek sütü içirilir. Sarılık olunca it dışkısı yedirilir. Göbek kaçarsa göbeğe çiğ yumurta kırılır bardakla yerine getirilir. Burunda akıntı olunca buruna ördek boku damlatılır. Bunlar Faikoğlu'nun, babaannesinden gördükleri tabii. Tabiri caizse trajikomik türden. Adınada "The esintiler" demiş Bu kitabı balkanlardan göç eden, etmeyen herkesin okumasında yarar var. Çünkü orada yaşayan ata yadigârı, Evladı fatihalarımızın hayatı var Prof. Dr Rehat Faikoğlu'nun da hayatının büyük bölümü, Memleketi olan Selanik'te geçmiş. Sonra Türkiye ve İstanbul hayatının bir parçası olmuş. Eski, rahmetli Batı Trakya Müftülerimizden Mehmet Emin Ağa'nın Yeğeni olan, Ve Batı Trakya mücadelesinin yılmaz bir neferi olmakla gurur duyan, Faikoğlu'nun kitabını inanın soluksuz okuyacaksınız. Trakya, Rumeli insanını da daha iyi tanıyabilmek için, Onun bazen esprili, bazen Yunan zulümlü, Bazen de dramatik yaşamından bazı örnekleri de satırlarıma alayım dedim. TRAKYA'DAN ESİNTİLER Hadi yaşanmış bazı trajik komik Rumeli fıkralarını, Rehat hocanın anlatımı ile anlatalım: Trakyalı bir kızı PİLOT istemiş. Aile meslek tehlikeli diye pilota pek sıcak bakmamış. Sonunda anneye sormuşlar; " Ne yaptınız" diye Anne; "Vesek uççek, vermesek gaççek, onun için verdik gitti" demiş. (Kız kaçma ve kaçırma Trakya'da olağan işlerdendir). X Trakyalıya bilmece sormuşlar; "Kanadı var uçmaz, iğnesi var sokmaz, peteği var bal yapmaz Deyince; "Bilmem ne ederim ben böyle arıyı" diyivermiş. X Trakyalı avdan dönünce hanımına "üç tavşan vurdum" demiş. Ama elinde bir tavşan varmış. Hanımı durumu