ÇİN İŞKENCESİ NEDİR BİLİR MİSİNİZ UYGUR KARDEŞLERİMİZ İNİM İNİM İNLİYOR

Bu insanlık dışı işkence yöntemi SARI ÇIYAN Çinliler Tarafından bulunmuş ve uygulanmıştır. Çok acı veren bir işkence türüdür. İki üç gün sürmektedir. İşkence edilecek kişi önce bir kazığa bağlanmakta, Sonra canlı canlı vücuduna belirli aralıklarla küçük küçük, Ama derin kesikler açılmaktaydı. Bu insanlık dışı yöntemin sonunda kişi artık insanlıktan çıktığı Ölümün eşiğine geldiğinde de KAFASI kesilerek öldürülmekteydi. İşte UYGUR kardeşlerimiz şimdilerde insanlıktan nasibini almamış Bu Çinlilerin esiri. UYGURLARA ÇİN MEZALİMİ Evet, gönül dostları 9 Aralık Uygur Soykırım gününde, Ve dünya İnsan Hakları gününde Tarihi bir mekânda ata yurtlarını Çinlilerin işgal ettiği, Uygur TÜRK kardeşlerimizle beraberiz. Kürsüde bu davaya kendini adamış iki cengâver mücadele adamı var İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmalı Entitüsü Türk Tarihi Kürsüsünden Doç.Dr Ömer Kul, Ve büyüm mücadele adamı İsa Yusuf Alptekin'in Vakıf Genel Sekreteri Abdullah Oğuz. Yanında da Yusuf Alptekin Vakfı Başkanı Cahit Dak kardeşim ile Doğu Türkistan Vakfı Başkanı kardeşim Muhittin Canuygur var. Salonda hüzünlü bir hava kol geziyor. Dinleyicilerin, konuşmacıların kendileri burada ama Akılları hepimizin olduğu gibi Çin zulmü altında inin inim inleyen, Kardeşlerimizde. Çünkü işkence ustası sarı çıyanların Uygur TÜRK kardeşlerimize uyguladıkları Çin işkenceleri devam ediyor. O kadar çok ki say say bitmiyor. Türk kızlarını zorla Çinliler ile evlendirilmesi. Bu bir tür asimilasyon. Bu sayede 1950'li yıllarda Doğu Türkistan'da yaşayan Çinli sayısı yüzde 5 iken, Şimdilerde bu rakam yüzde 50'leri geçti. Yani işgal edilmiş topraklar insan soykırım ile çekirge sürüsü, Sarı çıyanları istilası ile devam ediyor TÜRK nüfusu resmen yok ediliyor Türkçe yerine Çince konuşmaya zorlanmaları. Camilerin ibadet yerlerinin yok edilmesi. İbadetlerinin engellenmesi. Buna itiraz edenlerin yeri ise belli. NAZİ pardon ÇİN toplama kampları. Ve bu toplama kampları ile cezaevlerinde hatta Çin'in kendi insanlarından ORGAN ticareti yapılıyor. Bu günahsız insanların organları çıkarılarak milyon dolara dünyaya satılıyor. Bu işi de Falung Gong adlı bir örgüt üstleniyor aracılık ediyor. Çin bu organ ticaretinden 200 milyar dolar gelir elde ediyor. VE çok daha kötüsü toplama kampları. 25 metrekarelik bir koğuşta 40 kişi kalır mı Adınız Çin işkencecisi uzmanına çıkmışsa olur işte. Ve oradaki koşullar anlatılmaz yaşanır türden. Yani insan hakları ihlallerinin en üst düzeyde yapıldığı bir ülke. Ve bunun böyle OLMADIĞINI söyleyen Türkiye'de TEK kişi var. Birlerce kişinin katili Abdullah Öcalan'a, rahmetsiz Mehmet Ali Birand, Ve Filistin'de eğitim alan Cengiz Çandar , İle birlikte kırmızı karanfil veren, kendini sözde ULUSALCI ilan eden MAO'CU Doğu Perinçek. Antep'in yiğit olmayan evladı. İşte Gönül dostları Doğu Türkistan Vakfında, Uygur mücadele alperenleri Ömer Kul ile Abdullah Oğuz kardeşlerimiz