Şampiyonluktan daha fazlası

Şampiyonluk öyküsünün yazılmaya başladığı günden bu güne 66 deplasman, pandemi döneminde 98 testten geçerek bugünlere gelen biri olarak şampiyonluk öyküsünü acizane yorumlamaya çalışayım.Yeni Şafak gazetesinin bana sunduğu sınırsız imkanların paralelinde Trabzonspor'un şampiyonluk serüvenini adım adım takip ettim.Trabzonspor'un imkanları ile deplasmana gitme sürecinin sonlandırılıp anlamsızca gazetecilerden uzaklaştırdığı dönemlerde zaman zaman kara yolu, zaman zaman da hava yolu ile Trabzonspor'un şampiyonluk öyküsüne tanıklık ettik.Şampiyonluk öyküsünü kaleme aldığımız sürecin dışında duygularla bezenmiş kendi hikayemizi de kaleme aldık. Yetmedi kara yolu ile gittiğimiz bilmem kaç saatlik yollardan bilmem kaç saatte geri dönüşümüzün öyküsünü yazdık.Antrenmanları basına kapalı olan bir takımı yazmak için çaba gösterirken, antrenmanların basına kapalı olmasına saygı gösterdik.Yetmedi; Vuslat için şapka taktık. Vuslat diyenlere şapka çıkarttık. Antalya'da mağlubiyet alındığında yaşanan telaşı dindirmeye çalıştık, yanlış anlaşıldık.Konu başka yerlere gitmesin diye soru sormadık, insanları yormadık.'Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz' diyerek ben merkezli davrananlara tepki gösterdik.Abdullah Avcı rahat çalışsın diye gölgesine bile basmadık.Gün geldi çaresizlik, gün geldi hüzün ve gün geldi panik havasını dağıtmak için gül suyu dağıttık.Sabrı öğrendik, sabretmeyi ilke edindik ve nasıl şampiyon olunacaksa öyle olsun istedik.Trabzonspor değişirken başka oldu ve başkalaştı. İstanbul kulüpleri Trabzonspor gibi olamadığı için yıllardır Trabzonspor'u kendileri gibi yapmaya çalıştı.Ne zaman ki Trabzonspor