Ruhumuzun Yeni Dili: Hikmet ve Adalet -I-

Sözün değer kazandığı yer güvendir. Güven, insanı belli bir yere konumlandırır. İnsanların birbirine olan itimadı, dayanışmayı güçlendirir. Materyalist hayat anlayışındaki çıkarcılık insanları bencilliğe sürekler. Bencillik, kişinin sadece benini düşünmesi, kendisi dışındakilerinden kimseyle ilgilenmediği bir hayat tarzı olur. Bir toplumun içindeki ilişkiler daha çok bunlarla kendini belli eder. Bu bir doğal oluştur. İnsanlar davranışlarıyla birbirlerinden etkilenirler. Ya da uyum içinde olurlar. Tersi ise kargaşa ve kaostur. Mahalle kültürü biraz da bununla tanımlanır. Mahallenin delikanlıları, esnafı, kadınları sanki içsel bir bütünlük içindedirler. Birbirlerini gözetirler, kollarlar. Mahallenin hakkının yenmesinden rahatsız olurlar. Bu manevî dayanışma bir çevrenin özel kültürüdür. İnsanlar, minnetsiz bir bağlılık içindedirler. pushfn('ads'); Fütüvvet ehlinin yapısını tamamlayan şu ahlâkî öğretiler manevi bir zenginliktir. "İffet, şecaat, hikmet ve adaletten ibaret olan dört asla raci ilişkili bulunduğu, tövbe ve cömertliğin iffete, tevazu ve emniyetin şecaate yiğitliğe, doğruluk ve hidayetin kurtuluşun hikmete, ve nasihatin de adalete fer aydınlatıcı olduğu izah edilmektedir. Gölpınarlı, agm. s. 19. Burada hemen her bir kavram bir toplum hayatının tamamen iyilik ve güzellikler ile donandığı görülür. Her davranış biçimi olgun, iyi ve güzel bir insan tanımı yapar. İnsanların birbirlerine güvenmeleri toplum içinde genel olarak huzurlu bir ortamın oluşumunu sağlar. İstersek biz bunun alanını daraltalım, bir çarşı esnafı ile sınırlayalım. Söz konusu bir çarşı esnafı arasında asla birbirlerinin haklarına tecavüz düşünülemez. Zaten eğer biri bir sapma gösterirse o oradan tam anlamıyla dışlanır. Yanlış yapan üzerindeki psikolojik bir tutum onun kendiliğinden dışlanmasına neden olur. Bunu da kimse göze alamaz. "İffet" edebin bilinen maneviliğin içyüzüdür. İffetli bir insanın davranışlarından kimi durumlar belirir. Bir yanlışı olduğunda ya da öyle anlaşıldığında yüzü kızarır. Edepli bir insanın başka bir yüzü olmaz. Çünkü kusurları kendisini anında belli eder. Hani biri edepten yoksunluğu kaşarlanmış bir yüz ile tanımlanır. Edepli insan bir anlamda yiğit bir kimsedir. Sakınımları ve tercihleri bakımından. pushfn('ads'); Bir toplumun en çok gereksinim duyduğu bir durum da insanların birbirlerine olan güvenini sağlayan adalet duygusudur. Adil olma hiçbir haksızlığa izin vermeme, haksızlık yapanlara tahammülsüzlük en belirgin yaptırımdır. Bunlar hiçbir zaman bir zorbalığa izin vermez. Çarşı esnafının ya da bir cemiyete mensup olanların, bir derneği oluşturanların her biri içten kurgulu