Cihad Ruhu

Bir Müslüman'ın varoluş ruhudur cihad. Hayatının hemen bütün anlarını ve aşamalarını belirleyen yaşama üslubu ve tarzı. Hayatın hemen bütün alanlarını belirleyen yaşama bilinci. Batı düşüncesinin karmaşasına bulanık ruhuna bulanıldığında cihad kavramı anlam kaymalarına ve yanlış algılanmalarına neden. Bir Müslüman'ın yaşama tarzı, biçimi, gelenekleri, örfleri ve hatta davranış biçimlerini belirleyen bir ruh hâli. Bir baba çocuğuna isim seçerken, onu ilk günlerinden itibaren eğitimini verirken ya da yaşama tarzının oluşunu belirlerken cihad ediyor. Müslümanca yaşamayı öğretiyor. Ona bu inancın aşk duygusunu veriyor. İlk öğrendiği kavramlar isimlerdir. Allah, maşallah, barekallah, elhamdülillah gibi sayısız sözler ve kavramlarla ruh bulur. Bu hayatın inceliğinde bir ruh oluşur ve şekillenir. Çocuklar gözlerini ilk açtıklarında eşyayı ve şeyleri fark etmeye başladıklarında gördüklerin tanımlanması cihad ruhuyladır. Sevgi ve merhamet ve acıma, yaşama ve benimseme bu ruh içinde oluşur. İman etme, inanma ve kavramaya başlama bu zamanlarda başlar. En sahih inanıştır bu. Saf ve temiz. Her insan doğuştan ümmidir, sonradan öğrenir. Hayat doğasında gelişir. Bulunulan ailenin, çevrenin ruhunda gelişir ve olgunlaşır. Bu yaşama tarzında eksikler olabilir ancak asıl oluş o ruhun özünün varlığıdır. İnsan ilerleyen zamanda yanlışlara, günahlara sapabilir. Çünkü insan kendisiyle şeytanlar arasındadır. Şeytan insanı ana izlekten, yol ve düşünceden koparmaya çalışan bir varlık. İnsanın içindeki nefs şeytanı, hırs şeytanı, gururlanma, büyüklenme, zulmetme şeytanı oluşur. İnsanın bu olumsuzluklarıyla mücadelesi cihaddır. Cihad, İslâm medeniyetinde insanın özünü oluşturur. Bu, insanın kendi tekinden başlayarak genele yansır. Yeryüzünde, döneminde, her insanı etkileyen olumsuzluklarla mücadele etme ruhuna ve aşkına erilir. Kötülükler, yani olumsuzluklar bulaşıcıdır. Şeytanların taşıyıcılığıyla yayılır. Kimi zaman insan, şeytanların görevini üstlenir. Bilinçli ya da bilinçsiz olumsuzlukları yayarlar. Zaten bütün bunlar insanın kendisi üzerinde oluşur. Kötülüklerin de, iyiliklerin de temsilcisi insandır. İnsandan bahsediyoruz, başka bir varlıktan değil. İnsanın en büyük mücadelesi şeytanın oluşturduğu sapmalar, yönlendirmelerledir. Bunu; diliyle, kalemiyle,