Muhasebe

MİSAFİRLİK:

Ama yıllarca da misafirlik olmaz. Savaş da bitti; evli evine, köylü köyüne... Bizim ekmeğimiz sütümüz bize yetmiyor gayrı. Bu kadar savuracak paramız varsa milyonlarca boş oturanımız -artık gezmek şeey- var. Sayın Meclis hemen toplaş da bu işleri ayarla; tatil de neymiş!

YÜZÜMÜZÜN EKSİĞİ:

Âcilen muhabbet aranıyor. Çok keskinleştik. Keskin sirke küpüne zarar... Ya bendensin; yoksaa ... (Kimsin sen!) Bu cehalet fotoğraflarının canı cehenneme...

Âcilen merhamet, hürmet aranıyor. Yüzümüzün tebessümü eksik.

UYUMAK:

İnsan güven ortamında uyur. Milletine güvenen idareciler, vekiller uyur(!) Maaşın gelmeyeceğinden emin olsalar uyurlar mı!

ESKİYENİ:

Evlerimiz, eşyalarımız eskiydi ama hep yeni tebessümlerimiz vardı. Dün daha fakirdik; kabul... Bugün bir rahatlık var; kabul... Huzurumuz azaldı. Herkeste bir tedirginlik...

YAKINUZAK YOL

Uzaklara gitmeli; evet!

Şehrin tuzaklarından...

Yakınlara gitmeli; evet!

Ta içine kalbin;

Hiç değilse bir nefes duyumu-na...

DERT

Benim derdim; derdimi söylemek! Benim derdim, ah;

Derdimi söyleyememek!

HAYATLA GÖZ GÖZE

Kapıyı açar gibi açmak geceyi...

Kabuğunu kırması gibi çekirdeğin...

Yeni bir yüzle başka dünyalara...

Hayatı hep yeni hecelemek gibi...

KUSUR ABDESTİ:

Gözlerimiz gözlükten, sözlerimiz sözlükten çıktıysa... Hep topluyor; dağıtmıyorsa ellerimiz... Farkında değilsek nefeslerimizin... kusur abdestinin vakti gelmiştir!

HÜRRİYET: İNSANLIĞA GİDEN YOL

Hutbeleri diyorum. Kâğıda bakmadan okusa hocalar. Cemaatin gözlerinin içine bakarak... İçinden geldiği gibi... İlkokul çocuğu gibi eline tutuşturulanı noktası, virgülüne okumak; aman hoca yanlış bir şeyler söylemesin diye bu aşırı korumacılık nasıl bir şeyse! Türkçe konuşmadan; asıl hutbeden sonra minberden inilmesini söylüyor kitap. İnsana lazım birinci şey hürriyet... Sonrası yorumlar da tabiri caizse zamanımızla barışık değil... Sanki beş yüz sene öncede yaşayanlara sesleniyor

Hürriyetin yakası paramparça...

Adalet öksüz bir çocuk...

Kafalar alabildiğine karışık...

Her şey çok kolay; her şey çok zor...